Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22999 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20854 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı, davalı işyerinde asistan kaptan olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının iş akdini istifa ederek kendisinin feshettiğini, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut olayda, her ne kadar davalı tarafça sunulan bir kısım bordrolarda aylık 1,5 saat fazla mesai tahakkuku varsa da, dinlenilen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının rutin çalışmasının, sabah 08:00-14:30 a kadar çalışıp ara dinlenmesi verilerek 17:00 da tekrar başlayıp akşam 22:00 ye kadar çalışma şeklinde antraklı bir çalışma düzeninde olduğu ve haftanın 6 günü bu şekilde çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu durumda haftalık rutin olarak 18 saat fazla mesainin yapıldığının kabulü zorunludur. İşverence her ay 1,5 saat gibi cüz’i bir fazla çalışma tahakkuku yapılarak -yasanın hükmünü dolanarak- kanuna karşı hile yoluna başvurulduğu görülmektedir. Bu nedenle sunulan bordalardaki fazla mesai tahakkukları ödenmiş ise, bu ödemelerin tanık beyanlarına göre belirlenecek fazla mesai hesabından mahsubu gerekirken bordrolar hiç dikkate alınmadan hüküm kurulması isabetsizdir. 3- Davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı bulunup bulunmadığı hususu taraflar arasında tartışmalıdır.Davalı tarafça sunulan bir kısım bordrolarda yapılmış ulusal bayram ve genel tatil alacağı tahakkuklarının varlığı tespit edilmiştir. Mahkemece bu tahakkukların karşılığının ödenip ödenmediği banka ve/veya şirket kayıtları ile belirlendikten sonra bu ödemelerin yapılmış oyması durumunda tahakkuk olan aylar dışlanmak suretiyle hesaplama yapılması gerekirken hiç dikkate alınmamış olması hatalıdır.4- Davacının mevsimlik işçi olarak çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında tartışmalıdır.Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde sürdürüldüğü veya tüm yıl boyunca çalışılmakla birlikte çalışmanın yılın belirli dönemlerinde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer dönemlerinde iş sözleşmelerinin, ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektirdiği işler mevsimlik iş olarak değerlendirilir. 4857 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanamaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi İş Kanununun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz.Somut olayda, davacı davalı işverene ait iki ayrı otelde yaz ve kış ayrı ayrı çalıştırılmıştır. Ancak davacının hizmet döküm cetvelinin incelenmesinde davacının yazlık otelden Ekim ayı sonunda ayrılıp. Kışlık otelinde Ocak ayında bildirimin yapıldığı ve yıllık bildirimlerin hiçbir zaman 330 günün üzerine çıkmadığı görülmektedir. İki işyeri arasındaki bildirimlerde de bir düzenin olduğu ve bu çalışmanın aralıklı çalışma değil, mevsimlik çalışma olarak kabulü gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mevsimlik olarak çalışan işçinin yıllık ücretli izin hakkı ve dolayısiyle de izin ücreti talep hakkı bulunmadığından bu talebin reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olup karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ...'ne iadesine 23/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.