Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 229 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 44861 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Dava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, davacının 13/06/2010-17/11/2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile kötüniyet tazminatı, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve fazla çalışma alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Savunma hakkı Anayasa’mızın hak arama hürriyeti başlıklı 36. maddesinde " Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır. İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı HMK'nun hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. maddesi ile usül hukukumuza yansıtılm??ştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkın sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkını da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının, usül hukuku hükümlerine aykırı olarak ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Somut olayda, davacı davasını 13/06/2013 tarihinde ıslah ettiği halde ıslah dilekçesi davalıya tebliğ edilmeden savunma hakkı kısıtlanarak hüküm kurulması hatalıdır. 3-İhbar tazminatı alacağının yasal faizi ile hüküm altına alınması gerektiği gözetilmeden bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile tahsiline karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.