Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 22491 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19520 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : Zonguldak 1. İş MahkemesiTarihi : 18/02/2014Numarası : 2011/627-2014/50 Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalılar vekillerince duruşma istenmiş ise de; HUMK'nun 435.maddesi gereğince duruşma isteklerinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili,davacının emeklilik hakkını kazanması üzerine iş akdini feshettiğini belirterek bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalılar davacının herhangi bir alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Kimi zaman çalışma yaşamında çeşitli sebeplerle, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçekte alınan ücretle örtüşmediği görülmektedir. Bu durumda kabule konu edilecek alacakların belirlenmesi bakımından gerçek ücretin tespiti önem kazanmaktadır. İşçinin çal??ştığı süre, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve benzer işi yapan işçilere ödenen ücretler gibi hususlar göz önünde tutulduğunda işçiye ödenen ücret hususunda tereddüt oluştuğunda tanık ifadeleri dikkate alınmalı ve ancak tanık ifadeleri ile şüphe giderilemediği halde işçinin meslekte geçirdiği süre, davalı işyerindeki çalışma süresi, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve özellikle ilgili meslek odasından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Yukarıda belirtilen kıstaslar çerçevesinde emsal ücret araştırması yapılmaksızın davacı iddiasına göre belirlenen ücret üzerinden alacakların hesap edilmesi isabetsizdir. 3-Dosya içerisinde davacının imzasını taşıyan 18.7.2011 tarihli ve Ulaştırma Bölge Müdürlüğüne hitaben yazılmış dilekçede davacının bakiye kıdem tazminatı tutarının 4.650,00 TL olduğu ve halen kendisine ödeme yapılmadığını beyan ettiği görülmüştür. Söz konusu belge hakkında araştırma ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece isticvap suretiyle anılan belge ile ilgili davacının beyanına başvurulmalı, belgenin dava konusu edilen dönem çalışmasıyla ilgili olup olmadığı ve davacıya idare tarafından yapılmış bir ödeme bulunup bulunmadığı belirlenmelidir. Eksik araştırma ile hüküm kurulması hatalıdır. 4-Mahkemece hüküm altına alınan tutarların net ya da brüt tutarlar olduğu belirtilmeksizin infazda tereddüte yol açacak şekilde karar verilmesi de isabetsizdir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.