Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 22490 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18946 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 15/01/2014Numarası : 2012/379-2014/62 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, işverence haksız olarak iş akdinin feshedildiğini, alacakların tahsili amacıyla davalı işveren aleyhine yaptıkları icra takibine yapılan itiraz sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf davaya cevap sunmamıştır. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Kimi zaman çalışma yaşamında çeşitli sebeplerle, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçete alınan ücretle örtüşmediği görülmektedir. Bu durumda kabule konu edilecek alacak kalemlerinin belirlenmesi bekımından gerçek ücretin tespiti önem kazanmaktadır. İşçinin çalıştığı süre, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve benzer işi yapan işçilere ödenen ücretler gibi hususlar göz önünde tutulduğunda işçiye ödenen ücret hususunda tereddüt oluştuğunda tanık ifadeleri dikkate alınmalı ve ancak tanık ifadeleri ile şüphe giderilemediği halde işçinin meslekte geçirdiği süre, davalı işyerindeki çalışma süresi, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından özellikle ilgili meslek odasından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Yukarıda belirtilen kıstaslar çerçevesinde emsal ücret araştırması yapılmaksızın davacı tarafça dosyaya sunulan ve işveren tarafından düzenlendiği anlaşılan belgede yazılı olan 12.000,00 TL. ücretin net değil brüt ücret tutarını yansıttığı değerlendirilerek alacakların hesap edilmesi isabetsizdir. 3-Davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma kabilinden ücretlere hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici var ise işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlemesi söz konusu olmayacağından, kanunda öngörülen çalışma saatlerini aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. Bu bakımdan yönetici olarak çalışan işçiye başkaca bir amir,şirketin yöneticisi, yönetim kurulu üyesi vb. tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediği belirlenmelidir. Mahkemece “...dosya kapsamında işyerinde davacıya emir ve talimat veren yönetici olduğuna ilişkin bir delilin dosya kapsamında olmadığı...” gerekçesiyle yukarıda sıralanan alacak taleplerinin reddine karar verilmişse de; davacı tarafça dosyaya sunulan işe giriş-çıkış imza föyleri sunulduğu ve bu belgelerde diğer işçilerle birlikte davacının da imzasının yer aldığı bu durumun ise davacının mesaisini kendisinin belirleyip belirlemediği hususunda tereddüt yarattığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı ve genel olarak işyerindeki mesai düzenine dair davalı şirketin yönetim kurulunca alınmış kararlar, işyeri yönetmelik ve talimatları, tüm işyeri giriş çıkış belgeleri, davacı ile imzalanmış iş sözleşmesi vb belgeler dosyaya getirtilmeli, bu belgelerden bir sonuca ulaşılmaması halinde Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacının çalışma şartları hakkında ve aynı yerde görev, talimat veren bir başka yönetici bulunup bulunmadığı bu bağlamda davacının çalışma saatlerini kendisinin belirleyip belirlemediği hakkından tekrar detaylı bir şekilde tanık ifadesine başvurularak sonuca gidilmelidir. Eksik araştırma ile karar verilmesi hatalıdır. 4-Davacı dava dilekçesinde talep ettiği icra-inkar tazminatı miktarını rakamsal olarak açıklayıp harcını yatırmadığı halde hükmedilen icra-inkar tazminatı oranının belirlenmesi ile yetinilmesi gerekirken icra-inkar tazminatına rakamsal olarak hükmedilmesi isabetizidir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.