Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 22454 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14014 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : Adana 2. İş MahkemesiTarihi : 20/05/2014Numarası : 2012/640-2014/242 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Davalı temyizi yönünden; Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacıların temyizi yönünden; Dava, iş aktinin işveren tarafından haksız feshedildiği iddiasına dayalı kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ve ücret alacaklarının ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacı işçi yargılama sırasında ölmüş; mirasçıları davaya devam etmişlerdir. Mahkemece iş aktinin işveren tarafından haksız feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ve ücret alacakları yönünden davanın kabulüne, tanık beyanları ile ispatlanan fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinden (%60) oranında indirim yapılarak belirtilen kalem isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma alacağı bulunup bulunmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş-çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay'ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hasaplanan fazla çalışma miktarına göre takdir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir. Somut olayda, davacı işçinin fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücret alacaklarının olduğu tanık beyanları ile anlaşılmış ve mahkemece 11/03/2008-30/04/2012 tarihleri arasındaki 4 yıl 1 ay 19 günlük çalışma süresi için bilirkişi tarafından hesaplanan miktarlardan hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda (%60) indirim yapılmıştır. Bu durum usul ve yasaya aykırı olup daha düşük oranda indirim yapılmak üzere karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı taraf yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davacılara iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 11/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.