Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22452 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13881 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 05/06/2014Numarası : 2013/46-2014/378 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, tekstil işçisi davacının davalı işveren tarafından her geçen gün çalışma koşullarının ağırlaştırılmasından dolayı iş akdini haklı nedenle feshetmek zorunda kaldığı iddiasına dayalı kıdem tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin ve hafta tatili ücretlerinden oluşan işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının iş akdini feshederken gerekçe göstermemiş olması, haklı bile olsa altı günlük hak düşürücü sürenin geçmemiş olması, fesihten 3 ay sonra bu gerekçeye dayanması karşısında davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığı gerekçesiyle kıdem tazminatı istemi ile ispatlanamadığından hafta tatili ücreti reddedilmiş; yıllık izin, ulusal bayram genel tatil ve fazla ücret istemleri kabul edilmiştir. İş hukukunun en tartışmalı alanlarından biri çalışma koşullarının tespiti ile bu koşulların uygulanması, değişiklik yapılması, en nihayet işçinin kabulüne bağlı olmayan değişiklik ile işverenin yönetim hakkı arasındaki ince çizginin ortaya konmasıdır. Çalışma koşullarının değişikliğinden söz edebilmek için öncelikle bu koşulların neler olduğu ortaya konulmalıdır. 4857 sayılı İş Kanununun 22.maddesinin yanı sıra Anayasa, yasalar, toplu ya da bireysel iş sözleşmesi, personel yönetmeliği ve benzeri kaynakları ile işyeri uygulamasından doğan işçi ve işveren ilişkilerinin bütünü, çalışma koşulları olarak değerlendirilmelidir. İş sözleşmesinin esaslı unsurları olan işçinin iş görme borcu ile bunun karşılığında işverenin ücret ödeme borcu çalışma koşullarının en önemlilerindendir. 4857 sayılı Kanunun 22.maddesinde, çalışma koşullarında esaslı değişiklik sebebiyle işçinin iş sözleşmesini haklı olarak feshedilebileceği öngörülmemiştir. Bununla birlikte çalışma koşullarının değiştirilmesi aynı zamanda koşullarının uygulanmaması anlamına geldiğinden, aynı yasanın 24.maddesinin (ll-f) bendinde belirtilen hal, işçinin haklı fesih nedenleri arasında sayılmıştır. İşverenin ücret ödeme borcu çalışma koşullarından olup davacının fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları bulunduğuna ve bunların ödenmediği sabit olduğuna göre altı iş günlük sürenin de işlediğinden söz edilemez. Şu durumda, davacının kıdem tazminatı isteminin kabul edilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeksizin kıdem tazminatının reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.