Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2208 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 2033 - Esas Yıl 2008
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre davacı taraf kendisine ait bulunan taşınmazın "çayırın" dava konusu kadastro sırasında mera niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle tespit edilen 110 ada 14 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını öne sürerek dava açmış, taşınmaz başında yapılan keşifte ise davacı tarafın davasına konu yaptığı taşınmazın mera niteliği ile sınırlandırılmak suretiyle tespit edilen 110 ada 15 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı duraksamasız belirlenmiştir. Davacı tarafın dava dilekçesi içeriğine göre davada Köy Tüzel Kişiliği ile hazineyi hasım gösterdiği bir başka deyişle husumet yönelttiği dikkate alındığında davada husumetin doğru olarak yöneltildiği kuşkusuzdur.Somut olayda dava ekonomisi de gözönüne alındığında 110 ada 15 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında dava açıldığı anlaşılmaktadır. Nevarki dosya içeriğine göre davaya konu olmadığı belirlenen 110 ada 14 parsel sayılı taşınmazın Kadastro Mahkemesinin 2007/15 ve davaya konu 110 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ise Kadastro Mahkemesinin 2007/12 esasında kayıtlı davalara konu olduğu dosya içeriği ile belirlenmiştir. Kural olarak aynı taşınmaz yada taşınmazlar hakkında birden fazla davaların varlığının belirlenmesi halinde davalar arasında fiili ve hukuki irtibatının varlığının kabulü gerekir. Gerçekten somut olayda davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğer davanın sonucunu etkileyeceği kuşkusuzdur. Öte yandan davaya konu 110 ada 15 ve dava dışı 110 ada 14 parsel sayılı taşınmazların tutanak asılları da getirtilip dava dosyası ile birleştirilmemiştir. O halde öncelikle davaya konu yapılan 110 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslı anılan taşınmazın davalı olduğu gözönüne alınarak dava dosyası getirtilmeli, usulün 43 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca dava dosyaları birleştirilmeli, bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular gözardı edilerek işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz davalı hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,20.5.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.