Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22078 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13604 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 27/02/2014Numarası : 2014/17-2014/138 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, telefon tahsilatları sırasında meydana gelen 43.000 TL'lik açıktan dolayı davalının parayı aldığını itiraf ettiğini ve 28.01.2007 tarihli belgeyle borçlu olduğunu kabul ettiğini, ceza mahkemesinde yargılanarak bu olaydan dolayı ceza aldığını, davalının kendi payına düşen 21.500 TL'nin 15.000 TL'sini ödediğini geriye kalan 6.500 TL için icra takibi yaptığını başlatılan takibe itiraz edildiğinden itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesine talep etmiştir. Davalı, yazılı belgeyi tehdit yolu ile imzaladığını, belirtilen miktardaki paralardan dolayı sorumluluğun diğer çalışana ait olmasına rağmen kendisinin de sorumlu tutulduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, takip yazılı belgeye dayandığı için ispat yükünün davalı tarafta olduğu, davalı tarafın da borçlu olmadığına ilişkin yazılı belge sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Taraflar arasında icra takibine konu olan belgedeki borçtan dolayı davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Dosya içeriğine göre, davalının davacıya ait Telekom Bayiinde fatura tahsilatçısı olarak görev yaptığı, tahsilatlardan dolayı meydana gelen açıktan dolayı davalı ve dava dışı T. Y..’ın 28.01.2007 tarihli belgeyi imzalayarak 43.000 TL borçlu olduklarını belirttikleri, davalıya karşı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma davası açıldığı, açılan davada yapılan yargılama sonunda Fatsa 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 25.05.2009 gün ve 2008/191 E. 2009/247 Karar sayılı ilamı ile sanığın üzerine atılı suçu işlediği anlaşıldığından sanığın sonuç olarak 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ancak kararın Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2012/570 E. 2013/13852 K. Sayılı 24.09.2013 tarihli kararı ile esastan bozulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davaya konu olan iş yerinde meydana gelen açıktan dolayı davalının kusurunun olup olmadığı, kusurlu davranış ve işlemlerle davacıya zarar verip vermediği araştırılmadan karar verildiği anlaşıldığından yapılacak iş davalının öncelikle görev kapsamının değerlendirilerek, davalının usulsüz işlemleri olup olmadığı, davalının kusur durumu, kusuru nedeniyle işverene zarar verip vermediği açığa kavuşturulmalı ve gerekirse bir hukukçu, bir mali müşavir, biri şirket işletmeciliği konusunda uzman olmak üzere bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek alınan rapor ve tüm dosya kapsamı itibariyle sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece 28.01.2007 tarihli belgeye değer verilerek davanın kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 04/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.