Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 22066 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 35684 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Davacı, 09/07/1996-22/07/2014 tarihleri arasında davalı idarenin alt işverenlerinde aralıksız olarak temizlik işçisi olarak çalıştığını, iş akdinin kendisi tarafından yaş hariç emeklilik şartlarını taşıması nedeniyle, SGK dan belge alıp davalıya ihtar etmek suretiyle feshedildiğini bildirerek kıdem tazminatı ile fazla mesai ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, zamanaşımı def'i ve husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir. Somut olayda davacının fazla mesai ücreti tanık beyanlarına göre hesaplanmıştır. Oysa dosyada 2012-2014 yıllarına ait davacının imzasını taşıyan giriş-çıkış saatlerinin yazılı olduğu çalışma çizelgeleri bulunmaktadır. Yapılacak iş, dosyada bulunan giriş-çıkış saatlerinin yazılı olduğu çalışma çizelgelerinin ait olduğu dönemler, çalışma saati yönünden hesaplamaya elverişli olanlar için bu belgelere göre hesaplanmalı, belge olmayan dönemler ise tanık beyanlarına göre hesaplanarak çıkacak sonuca göre karar verilmelidir. Ayrıca karar davalı tarafından temyiz edildiğinden belgelere göre hesaplama yapılan dönem yönünden fazla mesai ücretinde yapılan %30 hakkaniyet indirimine ilişkin davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak da dikkate alınmalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin fazla mesai ücretinin hatalı şekilde hesaplanması isabetli olmayıp bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 11.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.