Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 789 ada 1 parsel sayılı 5406.14 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ve kimsenin hak iddiasında bulunmadığı belirtilerek davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı A....., tapu kaydına, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, 789 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı A...... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliği dikkate alındığında, mahkemece yapılan araştırma, soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı tarafın dayandığı tapu kaydının uygulamasına ilişkin yerel bilirkişi sözleri, komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve dayanakları kayıtlarla denetlenmediğinden soyut nitelikte gerekçesiz sözlerden ibaret olduğu gibi uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve eki harita, keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan vermediğinden yetersizdir. O halde saptanan dava niteliği dikkate alındığında sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, öncelikle davacı tarafın tutunduğu 15.12.2003 tarih 2 sayılı tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte varsa haritası ile ve tüm maliklerini açıkta pay kalmayacak şekilde gösterecek biçimde Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğü'nden getirtilmeli, bundan sonra kayda dayanan tarafın tapu kayıt maliki ya da malikleri ile akdi ya da irsi ilişkisi saptandığı takdirde dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmaz ya da taşınmazlara revizyon görüp görmediği Tapu Sicil Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü'nden sorulup saptanmalı, revizyon görmüş ise dava konusu taşınmaz ya da taşınmazlarla birlikte revizyon gördüğü dava dışı taşınmazları ve bu taşınmazlara dıştan komşu taşınmazları da birarada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita Kadastro Müdürlüğü'nden getirtilmeli, bundan sonra dıştan komşu taşınmazların tespit tutanakları ve varsa dayanakları kayıtlar, davalı iseler dava dosyaları getirtilmeli, davacının dayandığı tapu kaydının ifraz yoluyla oluştuğu dava dışı 789 ada 2 parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğü, ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kaydının 23950 m2 yüzölçümünde olduğu 789 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ise 23352 m2 olduğu uygulamada dikkate alınmalı, davacının dayandığı tapu kaydı sözü edilen taşınmaz dışında başka taşınmazlara da revizyon gördüğü ve taşınmazların davalı olduğu saptandığı takdirde usulün 45 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca dava dosyalarının birleştirilip birleştirilmeyeceği yönü üzerinde durulmalı, vurgulanan bu olgunun dava ekonomisi ve kaydın kapsamının sağlıklı biçimde belirlenebilmesi için zorunlu olduğu özellikle dikkate alınmalı, daha sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kayıtları ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte ve ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle ayrı ayrı yerine uygulanmalı, uygulamada kayıtların revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar varsa özellikle 789 ada 2 parsel sayılı taşınmaza revizyon gördüğü gözönünde tutulmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, öte yandan uygulamada ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kayıtlarının kapsamının kök tapu kaydı kapsamı içinde aranmasının zorunlu olduğu düşünülmeli, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve dayanakları kayıtlarla denetlenmen, bu yolla dava konusu taşınmazın dayanılan müfrez tapu kaydı ile kök tapu kaydının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, davacının tutunduğu ifraz yoluyla oluşan tapu kaydının dava dış. 789 ada 2 parsel sayıl, taşınmaza yüzölçümünden 598 m2 eksik olarak revizyon gördüğü uygulamada dikkate alınmalı, bu olgu incelenip irdelenirken, az yukarıda vurgulandığı gibi davacının tutunduğu ifraz yoluyla oluşan müfrez tapu kaydının kapsamının kök tapu kaydı içinde kalması halinde düşünülmeli, kök tapu kaydının oluştuğu günde bir dönümün 919 m2 olduğu özellikle gözönünde tutulmalı, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Hazine'nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 14.06.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.