Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı, davalı işyerinde gece bekçisi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının feshi ispatlamak için sunduğu belgeler davacının fesih tarihi olarak bildirdiği tarihten daha sonra olduğu için geçerli olmadığından feshin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davacının iş akdinin haklı nedenle işçi tarafından feshedilip edilmediği hususu taraflar arasında tartışmalıdır.Davacı iş akdinin davalı işveren tarafından 30.06.2013 tarihinde feshedildiğini bildirmiştir. Davalı işverence 30.06.2013, 01.07.2013 ve 02.07.2013 tarihlerinde davacının işe gelmediğinden devamsızlık tutanakları tutulmuş, daha sonra davacı 03.07.2013 tarihinde işyerine gelerek “kendi isteği ile işten ayrıldığını “ belirten bir istifa dilekçesi vermiştir. Her ne kadar bu istifa dilekçesi mahkemece, davacının işverence kovulduğunu iddia ettiği tarihten sonra düzenlenmiş olduğu gerekçesiyle hükme esas alınmamışsa da, davacının tanıkları işten çıkış sebebini bilmediklerini beyan ettiklerinden davacı iddiasını ispat edememiştir. Ancak, yapılan yargılama sonucunda davacının ücret alacaklarının bulunduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle iş akdini davacının haklı nedenle feshettiğinin kabulü ile kıdem tazminatının verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde işverenin haklı neden olmadan feshettiği gerekçesiyle ihbar tazminatının da hüküm altına alınması hatalıdır.3-Davacının hak ettiği yıllık izin süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, davacının hak ettiği yıllık izin ücretinin hesabında 5 yıllık iznin kullanılmadığı kabul edilerek hesaplama yapan rapora itibarla hüküm kurulmuştur. Ancak davacının kıdemi 01/03/2010 -31/12/2010 - 03/01/2011 ile 30/06/2013 tarihleri arasında toplam 3 yıl 3 ay 29 gündür. Bu nedenle hak ettiği izin 3 yıllık çalışması nedeniyle her yıl 14 gün izin hakkı bulunması nedeniyle 42 gündür. Dosyaya sunulan izin kullanım belgelerinden davacının 28 gün izin kullandığı sabittir. Bu durumda davacının ücreti hesaplanması gereken izin süresi 14 gündür. Mahkemece hatalı bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.