Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21571 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10684 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Konya 1. İş MahkemesiTarihi : 14/05/2014Numarası : 2013/296-2014/330 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı vekili, davacının fazla mesai ücretleri ile genel tatil günlerinde çalışmalarına karşılık gelen ücretlerinin ödenmediğini, bu nedenle iş akdini haklı olarak feshettiğini öne sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davalının iş akdini haklı sebep olmaksızın sonlandırdığını, işyerinde davacının çalıştığı süre boyunca yasal çalışma süresinin aşılmadığını, davacının davalı şirkette çalıştığı son dönemde fazla mesai yaptığını, hesabına ödemelerin yapıldığını, bu türden herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacının dini ve milli bayram çalışması olmadığını, olduğu takdirde ücretlerinin ödendiğini, davacı tarafından itiraz edilmeksizin ücret bordrolarının kabul edildiğini, alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacının yıllık izinlerini yazılı olarak talebi doğrultusunda kullandırıldığını, izin ücretlerinin de ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iş akdinin davacı tarafından ve bir kısım ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile feshedildiği, feshin haklı olduğu bu haliyle kıdem tazminatına hak kazandığı; işyerinde haftalık 12 saat fazla çalışma yapıldığı 2013 yılı 5.aydaki fazla çalışma ücretinin ödendiği, diğer fazla çalışma ücretlerinin ödenmediği, genel tatillerde çalışma yapıldığı ancak ücretlerinin ödendiği, ayrıca 14 gün kullandırılmayan yıllık izin hakkının olduğu gerekçesiyle davanın, kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda seçenekli hesaplama yapılmış olup, raporun sonuç kısmında dosya içerisinde bulunan ücret bordrolarının banka kanalıyla ödendiğinin kabul edilmesi halinde net 4.792,80 TL, ödenmediğinin kabulü halinde ise net 4.634,52 TL fazla çalışma ücreti alacağının olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bordroların banka kanalıyla ödendiği kabul edilmiş ve rapora göre 4.792,80 TL net fazla çalışma ücret alacağı olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki davacıya 2013 yılı 5. ayda fazla çalışma ücreti ödendiği kabul edilerek bu dönem hesaplama dışı bırakıldığında hesaplanan fazla çalışma ücret alacağı bu dönemin ödenmediği kabul edildiğinde hesaplanan fazla çalışma ücret alacağından az olmalıdır. Mahkemece hükme esas alınan raporda bu yönden yapılan hata bilirkişiye açıklattırılmadan hüküm kurulması hatalıdır. 3- Ayrıca, davacıya ait 2013 yılı Mayıs ayı ücret bordrosunda 144.54 TL yıllık izin ödemesi yapıldığı gözükmektedir. Mahkemece yapılan bu ödemenin hesaplanan yıllık izin ücreti alacağından mahsubu gerekip gerekmediği değerlendirilmeden hüküm kurulması da isabetsiz olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.