Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21506 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12242 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : Mersin 2. İş MahkemesiTarihi : 05/02/2014Numarası : 2013/411-2014/39 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, maaş nakli ilmühaberine denge tazminatının, enflasyon farkının ve aldığı ikramiyenin yansıtılmaması nedeniyle hukuka aykırı düzenlendiğinin tespitine, maaş nakil ilmühaberinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu uyuşmazlığın İş Kanunundan kaynaklanmadığı, idari bir sözleşmeden kaynaklandığı anlaşılmakla, davaya bakmaya adli yargı yeri değil idari yargı yeri görevli olduğundan 6100 sayılı HMK’un 115/2.maddesi gereğince davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Somut olayda davacı tarafından 26.10.2010 tarihli dava dilekçesiyle Mersin 1. İdare Mahkemesine 2010/1772 Esas nosu ile aynı taleple dava açıldığı, Mersin 1. İdare Mahkemesinin 16.08.2011 gün 2010/1772 Esas 2011/1268 Karar sayılı kararı ile davalı vekilinin yargı yolu itirazı yerinde görerek davaya adli yargı yerinde bakılması gerektiği gerekçesiyle davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle reddine karar verdiği, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine; Danıştay 5. Dairesi'nin 21.03.2012 tarih 2011/8369 Esas 2012/1321 Karar sayılı kararı ile imtiyaz sözleşmesi ile bir kamu hizmetini yürütmekle görevli ve yetkili kılınması nedeni ile diğer özel hukuk tüzel kişilerinden farklı olarak kimi kamusal ayrıcalıklara ve yükümlülüklere tabi olan davalının, 406 sayılı Yasa hükümleri ile yüklendiği kamu kuruluşlarına nakil hakkı bulunan personeli ile ilgili görevleriyle ilgili tesis ettiği işlemlerin idari işlem niteliğinde olması ve bu işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesi ile Mersin 1. idare Mahkemesi'nin kararını bozduğu; Mersin 1. İdare Mahkemesi, Danıştay bozma ilamı sonrasında verdiği 28.11.2012 tarih 2012/1168 sayılı kararı ile davalının yargı yolu itirazının reddine ve idari yargı yerinin görevli olduğuna karar verildiği, bu kararın 11.12.2012 tarihinde davalıya tebliğ edildiği ve davalının idari yargı yararına olumlu görev uyuşmazlığı çıkartılması amacıyla dilekçe verdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında yer almayan ancak UYAP üzerinden yapılan sorgulamayla tespit edilen Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 2013/1046 Esas ve 2013/1201 Karar sayılı ilamıyla davalının Uyuşmazlık Mahkemesine yaptığı görev uyuşmazlığı başvurusunun kabul edilerek iptali istenilen işlemin tesis edildiği ve davanın açıldığı tarihte davalı mevkiinde kamu kuruluşu niteliği taşımayan T.. A..'nin olması karşısında, idari yargı yetkisi kapsamında açılmış bir idari dava bulunduğundan söz etmek olanaksız olduğundan, uyuşmazlığın, özel hukuk hükümlerine göre çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır. Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 2013/1046 Esas ve 2013/1201 Karar nolu ve 01.07.2013 tarihli kararına göre davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiğinden mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.