Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21424 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12169 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Düzce İş MahkemesiTarihi : 30/04/2014Numarası : 2013/452-2014/390 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 25/11/2006 tarihinden 25/02/2013 tarihine kadar montaj bölümünde makas düzeltme ve istifleme işi yaptığını, davacının sendikaya üye olduğunu, sendikalı olduğundan şüphelendikleri işçilere yönelik olarak baskı uygulanmaya başlandığını, davacının psikolojisini dahi bozacak derecede bir baskıya maruz kaldığını, bu baskıların davacıyı tamamen bezdirdiğini, davacı da amiri olan ustabaşının talimatları doğrultusunda çalışmakta iken birden fabrika müdürü olan Aydın Bey'in gelerek davacıya bağırmaya ve hakaret etmeye başladığını, davacı numune yaptığını ifade etmeye çalışmasına rağmen kendisini dinlemeyerek bağırmaya devam ettiğini, aylardır üzerine uygulanan baskılara dayanan davacının bu olay sonrasında tamamen psikolojisi bozulmuş, uğramış olduğu hakaretlere dayanamayarak doğruda İnsan Kaynaklarına giderek işten ayrılmak istediğini söylediğini ve bir dilekçe yazarak işten ayrıldığını, davacının asıl iradesinin bu olmadığının açık olduğunu, baskıların buna neden olduğunu belirterek kıdem tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı vekili; davacı tarafça açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olup davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir. Mahkemece alınan tanık beyanlarından fabrika müdürü olarak görev yapan kişinin davacıyı hak etmediği halde gereksiz uyarı ve telkinlerde bulunduğu, uzun süre kıdemi ve sicil dosyasında herhangi bir olumsuzluğu bulunmayan davacının maruz kaldığı bu muamele neticesinde iş sözleşmesini feshettiği ve bu haliyle feshin haklı nedenle olduğu ve kıdem tazminatını almayı hak ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı olarak feshedilip edilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı işçi sendikaya üye olması nedeniyle üzerine baskı uygulandığını, en son işveren vekili tarafından hakaret edilmesi nedeniyle iş akdini kendisinin feshettiğini, davalı işveren ise davacıya sendikal baskı yapılmadığını, mesai saatinde boş durmaması için ikazda bulunulması üzerine davacının istifa ederek ayrıldığını savunmuştur. Mahkemece fabrika müdürünün davacıya baskı yaptığı gereksiz uyarı ve telkinlerde bulunduğunu bu nedenle davacı feshinin haklı olduğu sonucuna varılmıştır. Dosyadaki 25/02/2013 tarihli istifa dilekçesinin tetkikinden davacının "özel nedenlerden dolayı ayrılmak istediğini" bildirdiği anlaşılmakla davacının kıdem tazminatı isteğinin reddine karar vermek gerekirken mahkemece kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.