Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21403 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8746 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Adana 3. İş MahkemesiTarihi : 06/02/2014Numarası : 2012/522-2014/44 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2.Davacı vekili, davacının 18.10.2007-12.09.2011 tarihleri arasında hafta içi 07.00-18.00, cumartesi günü ise 07.00-13.00 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının tahsilini talep etmiştir.Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Somut olayda davacının 18.10.2007 başlangıç tarihli iş sözleşmesinde 1.8 maddesinde aylık brüt ücrete fazla çalışmanın dahil olduğu ve ek ücret talep edilemeyeceği kararlaştırılmıştır. Davacının ücreti sözleşmede 1.141,24 TL olarak kararlaştırılmış olup o tarihteki asgari ücret 585,00 TL'dir. Sözleşme ile 270 saatin ücrete dahil olduğu kararlaştırılmasına rağmen bu konuda değerlendirme yapılmadan fazla çalışma alacağının kabulü hatalıdır.Diğer yandan davacı dava dilekçesinde hafta içi 07.00-18.00, cumartesi günü ise 07.00-13.00 saatleri arasında çalışıldığını iddia etmiştir. Davacı tanıklarından Cemal 06:30/07:00-17:30/18:00 saatleri arasında haftanın 5 günü çalıştıklarını, cumartesi günleri ise sabah 06:30/07:00- 13:00/14:00 saatleri arasında çalıştıklarını, diğer tanık Sıddık ise 06:30/07:00-18:30 saatleri arasında haftanın 5 günü, cumartesi günleri ise saat 14:00'e kadar çalıştıklarını, bazen çalışmanın cumartesi günleri 16:00-17:00 saatlerini de bulduğunu, ayda ortalama 3 defa cumartesi günleri saat 16:00/17:00'ye kadar çalıştıkları şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Davalı tanıklarından Metin kendisinin bölge müdürü olduğunu, davacının 08:00-18:00 saatleri arasında haftanın 5 günü cumartesi günleri ise 12:00'ye kadar çalıştığını, tanık Tolga'da işyerinde 08:00-18:00 saatleri arasında haftanın 5 günü, cumartesi günleri 09:00-11:00 saatleri arasında çalıştıklarını beyan etmişlerdir. Mahkeme davalı tanıkları halen çalıştıklarından davacı tanıklarına itibarla haftada 7,5 saat fazla mesai yapıldığını kabul etmiştir. Davacı pazarlama işi ile uğraşmaktadır. Davacı tanıklarının beyan ettikleri çalışma saatleri davacı iddiasının ötesinde saat 06:30'da işe başladığı şeklindedir. O saatte pazarlama işinin başladığı iddiası hayatın olağan akışı ve davacı iddiası ile örtüşmediğinden davacı tanık beyanları ile sonuca gidilmesi hatalıdır. Davalı tanığı M.. E.. bölge müdürü ve kendi talimatıyla çalışıldığı şeklinde beyanda bulunmuştur. Beyan edilen saatler dosya kapsamıyla uyumludur. Davalı tanığı Metin'in beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekirken davalı tanıklarının halen işyerinde çalıştıklarından bahisle beyanlara itibar edilmemesi hatalı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.