Mahkemesi : Bursa 8. İş MahkemesiTarihi : 12/03/2014Numarası : 2012/865-2014/181 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı vekili, davacının 2003 yılı Aralık ayından 18.09.2012 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Savunma hakkı Anayasa’mızın Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36. maddesinde "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." düzenlemesi ile açıkça hüküm altına alınmıştır. İddia ve savunma hakkı, 6100 sayılı HMK'nun hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. maddesi ile usül hukukumuza yansıtılmıştır. Anılan maddenin birinci fıkrasında davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip oldukları belirtildikten sonra maddenin ikinci fıkrasında bu hakkın "açıklama ve ispat hakkını da içerdiği vurgulanmıştır. Davanın taraflarının, usül hukuku hükümlerine aykırı olarak ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması" sonucunu doğurur. Davalı vekili 03.10.2013 tarihli duruşmada tanıklarından S..Y..’ın dinlenilmesini talep etmiş, mahkeme HMK'nun 241.maddesi gereği talebin reddine karar vermiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 141.maddesine göre; “Madde 241-(1) Mahkeme, gösterilen tanıklardan bir kısmının tanıklığı ile ispat edilmek istenen husus hakkında yeter derecede bilgi edindiği takdirde, geri kalanların dinlenilmemesine karar verebilir.” Tanık beyanları takdiri delillerdendir. Davanın konusu ve istekler dikkate alındığında sonuca etkilidir. Tanık sayısının gerekçe gösterilmeden ve açıkça davalı tarafından vazgeçilmeden sınırlanması savunmanın kısıtlanması sonucunu doğurur. Mahkemece tanık dinlenilmemesi konusunda HMK'nun 241.maddesi gerekçe gösterilmiş ise de davalı aleyhine hüküm kurulduğundan maddenin uygulanma yerinin bulunmadığı açıktır. Davalının açık talebine rağmen aynı zamanda tutanak tanığı da olan S.. Y.. dinlenilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.