Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21350 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12051 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Manavgat İş MahkemesiTarihi : 04/02/2014Numarası : 2012/543-2014/55 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, fazla mesai, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücretlerinin ödenmemesi haklı olarak iş aktini feshettiğini bilidirerek bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının ödenmeyen işçilik alacaklarının bulunması nedeni ile iş sözleşmesini haklı olarak feshettiği, kıdem tazminatına hak kazandığı, ayrıca bilirkişi raporunda hesap edilen alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hafta tatili ücretinin hesabı yönünden taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununun 46'ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince, çalışılmayan hafta tatili günü için bir iş karşılığı olmaksızın işçinin ücreti tam olarak ödenir. Hafta tatilinde çalı??an işçinin ücretinin nasıl hesaplanacağı yasalarda düzenlenmemiş ise de. Dairemizce hafta tatilinde yapılan çalışmanın fazla çalışma sayılacağı, buna göre ücretin yüzde elli zamlı ödenmesi gerektiği görüşü benimsenmiştir. Buna göre hafta tatilinde çalışılmışsa, çalışma karşılığı olmaksızın ödenmesi gereken bir yevmiye yanında, çalışmanın karşılığı da bir buçuk yevmiye olarak ödenmelidir. Şu hale göre çalışılan hafta tatilinin ücreti ikibuçuk yevmiye olmalıdır. Hafta tatili ücretleri çalışılan dönem ücreti üzerinden hesaplanır. Son ücrete göre hesaplama yapılması doğru olmaz. Bu durumda hafta tatili ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli değildir. İstek konusu dönem içinde işçi ücretlerinin miktarı da belirlenmelidir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak bilinmeyen ücretin buna göre tespiti de Dairemiz tarafından kabul görmektedir. Ancak işçinin işyerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanması gibi durumlarda, bilinen son ücretin asgari ücrete oranının geçmiş dönemler yönünden dikkate alınması doğru olmaz. Bu gibi hallerde, ilgili meslek kuruluşlarından bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer deliller birlikte değerlendirmeye tabi tutularak sonuca gidilmelidir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda hafta tatili hesabı yapılırken ücret hesap pusulalarına göre hafta tatili ödemesi olan ayların tek tek sayılmak sureti ile belirtildiği, ancak hesap tablosunda yapılan hesaplamalar ile söz konusu ödeme olan aylar tutarlı ve uyumlu olmadığı, raporun denetime elverişli olmadığı anlaşılmakla, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.