Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21339 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11721 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Antalya 6. İş MahkemesiTarihi : 06/05/2014Numarası : 2012/37-2014/183 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı vekili, davacının 24/08/2006 - 16/04/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, evlilik nedeniyle iş akdini haklı nedenle kendisinin feshettiğini iddia ederek, fazla çalışma ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmitir. Davalı vekili, davacının talep etmiş olduğu hak ve alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkil şirketten fazla mesai dahil hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, ayrıca davacının herhangi bir fazla çalışmasının olmadığını, nadiren herhangi bir fazla çalışma yapmış ise bunun bedeli de o ay ki bordrosuna yansıtılarak kendisine ödendiğini, buna ilişkin bordrolarda davacının imzasının bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacının fazla mesai alacağına hak kazanıp kazanamadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla mesai yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bu açıklamalar ışığında somut olayda, mahkemece, davacının davalıya ait otelde şeftorant olarak 28/04/2006-15/04/2012 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığı ve ücret bordroları ve hesap pusulaları üzerinde yapılan incelemede 2011 yılı Ağustos ve Eylül aylarında fazla mesai ücretinin tahakkuk ettirildiği ve ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalandığı, diğer aylarda ise imza ve fazla mesai yapıldığına dair bir kayıt bulunmadığı, dosyaya sunulan haftalık çalışma programı ve tanık beyanlarıyla davacının fazla mesai yaptığı kabul edilerek fazla mesai alacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak çalışılan işyerinin otel olması nedeniyle mahkemece davacının yaz–kış aynı yoğunlukta çalışıp çalışmadığının araştırılması gerekirken bu yönde herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle mahkemece yapılması gereken iş otelin yaz ve kış sezonlarında açık olup olmadığı, açıksa ne kadar süre ile açık olduğu, bu konuda otel yönetimi tarafından alınan kararlar bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve gerekirse bu konuda taraf tanıkları da bizzat dinlenmeli bütün bu hususlar birikte değerlendirilmek suretiyle davacının fazla mesai alacağının hesaplanmasından ibarettir. Mahkemece bu husus yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.