Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 21086 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 433 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi : Adana 3. İş MahkemesiTarihi : 20/11/2014Numarası : 2014/406-2014/999Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı vekili, davalı üniversitenin hizmet alımı yaptığı şirketler aracılığıyla üniversite hastanelerinde bahçıvan olarak çalıştığını ve Bölge Çalışma Müdürlüğü'nün yaptığı muvazaa tespiti nedeniyle kendisine ödenmeyen yasal ilave tediye alacağının ödetilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının kurumun işçisi olmadığı için ilave tediye alacağına hak kazanmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, muvazaa tespitine dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacının ilave tediye ücretine hak kazanıp kazanmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, davalının hizmet alım ihalesinin muvazaaya dayandığı yönündeki tespit nedeniyle taşeron işçisi olan davacının da ilave tediye alacağına hak kazandığı mahkemece kabul edilmiş ise de bu kabul hatalıdır. Zira davacı vekili davacının hizmet alım sözleşmelerine aykırı şekilde bahçıvan olarak çalıştığını iddia etmişse de dosyaya bu iddiasını kanıtlayacak yazılı belge sunmamıştır. Dinlenen davacı tanığı davacının kendisi gibi Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesinde taşeron şirkete bağlı olarak destek bölümünde çalıştığını, hastaları getirip götürdüklerini, hastaların ilaçlarını getirip götürdüklerini, ayrıca dosyaları ilgili birimlere götürüp getirdiklerini, destek biriminde çalıştıklarını beyan etmiştir. Davalı Üniversite'nin gönderdiği yazıdan davacının tanığın beyanında belirttiği üzere hizmetli olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Öte yandan davacının dinlettiği tanığın aynı istemle açtığı Adana 6. İş Mahkemesi'nin 2014/14 Esas sayılı kararı talebin reddi gerektiği gerekçesi ile Dairemizin 2014/21452 Esas sayılı ilamı ile bozulmuştur. Hal böyle olunca, davalı işverenin yaptığı 2008-2010 yıllarını kapsayan hizmet alım sözleşmeleri hakkında kesinleşmiş bir muvazaa kararının varlığı tartışmasız ise de, dosyaya sunulan 2011 yılından itibaren yapılan hizmet alım sözleşmelerinin incelenmesinde her hizmet için ayrı alım sözleşmelerinin yapıldığı ve davacının görev yaptığı temizlik hizmeti için yapılan sözleşmede alınan işçilerin temizlik elemanı olarak çalışacağına dair açık hükmün bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının SGK belgelerine göre işe, muvazaa tespiti yapılan dönem sonrası alınmasına karşısında, hizmet alım sözleşmesinde yapılmış bir muvazaa olmadığı, davacının ne iş için alınmışsa o işte çalıştırıldığı, usulüne uygun hizmet alım sözleşmesi doğrultusunda taşeron işçisi olarak çalıştığı, davalı kurumun işçisi sayılmasını gerektirecek bir muvazaanın bulunmadığı sabit olduğundan, davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi bozma nedenidir.O halde davalı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.