Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 21072 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 20862 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : AlacakTaraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı Bakanlığın aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı, davalı işyerinde ön muhasebe elemanı olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının iş akdinin haklı neden olmadan işverence feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davalı Bakanlığın ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağından sorumlu olup olmayacağı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda, davacının davalı Bakanlık nezdinde 5.1.2001 – 13.7.2009 tarihleri arasında 8 yıl 6 ay 9 gün, davalı şirkette ise 05/01/2001-31/03/2012 tarihleri arasında 11 yıl 2 ay 26 gün çalışması vardır. Başka bir anlatımla davalı Bakanlık nezdinde çalışması sona erse bile ... yanında çalışmasına kesintisiz olarak devam etmiştir. Davacının iş akdinin sona ermesi 31.03.2012 tarihindedir. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile izin ücreti talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz. Ancak iş akdinin kıdem tazminatını hak eder şekilde sona ermesi durumunda Bakanlık kendi dönemi ve ödenen ücret ile sınırlı olmak üzere kıdem tazminatından sorumludur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu husus doğru olarak tespit edilmiştir. Ancak mahkemece bu ilkeler göz önünde tutulmaksızın davalı ... da ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinden sorumlu tutacak şekilde karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretlerinden sadece son işveren olan davalı ... Ltd.Şti.’nin sorumlu olduğunun kabulü ile hüküm kurmaktır.3-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, davacı dava dilekçesinde haftada 6 gün 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını beyan ederek fazla mesai ücreti talep etmiştir. Dinlenilen tanıkların beyanlarından mesainin saat 16.00'da bittiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mesainin 08.00-16.00 saatleri arasında gerçekleştiğinin kabulü ile hesaplama yapılması gerekirdi. Bu durumda da davacının yarım saat ara dinlenmesi ile günlük 7,5 saat, haftalık 45 saat çalışmış olması nedeniyle yasal çalışma sınırını aşmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle fazla mesai talebinin reddi gerekirken davacının talebini aşar şekilde saat 07.00'de işe başladığını kabul ederek fazla mesai hesabı yapan oluşa ve dosyaya uymayan bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde talebin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozma nedenidir.4- Davacı dava dilekçesinde ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını beyan ederek genel tatil ücreti talebinde bulunmuştur. Dinlenilen davacı tanıklarından birisi dini bayram ve genel tatillerde çalışmadıklarını beyan ederken, diğeri ikisinde de çalıştıklarını bildirmiştir. Birbiri ile bu kadar çelişkili tanık beyanlarına itibar edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispat edemediğinden talebinin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalıdır.O halde davalı Bakanlık vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, 02.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.