Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20907 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10049 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Çaycuma 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 25/09/2013Numarası : 2010/435-2013/681 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı K.. B.. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı vekili, müvekkilinin 15/05/1986-31/07/2005 tarihleri arasında genel tatiller ve hafta sonları dahil, yıllık izin dahi kullanmaksızın davalıların murislerine ait benzin istasyonunda pompacı olarak çalıştığını, akdin işverenlikçe haksız ve bildirimsiz olarak sona erdirildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücretleri alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı K.. B.. vekili müvekkilinin adi şirket ortağı olmadığını, davacının işvereni olmadıklarını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini ve taleplerin zamanaşınıma uğradığını, davalı A. B. davanın hak düşürücü süreye uğradığını, çalışma şekline ilişkin iddiaların hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bayilik sözleşmesinin Fikret Baruönü ile yapıldığını, murisin sadece kefaletinin bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davalılar birden fazladır. Davacının çalıştığı işyeri daha önce N. B., F. B. ve K.. B.. tarafından adi ortaklık şeklinde işletilmiştir. 01/01/2004 tarihinden itibaren B.. B.. ve A.. B.. tarafından adi ortaklık şeklinde işletilmeye başlanmış ve devam edilmiştir. Bu nedenle davalılar arasında son işverenler açısından kendi aralarında, diğer davalılar açısından da kendilerinin ve murislerinin çalıştırdığı süreler ve ücretlerle sınırlı kendi aralarında müştereken ve müteselsilen sorumluluğa karar verilmiştir. Bu husus isabetlidir. Ancak davaya ve ıslaha karşı sadece bazı davalılar zamanaşımı savunmasında bulunmuşlardır. Mecburi dava arkadaşlığı bulunmayan durumlarda; zamanaşımı savunmasında bulunan tarafın bu savunması kendisi açısından geçerli olur diğer davalılara sirayet etmez. Buna rağmen tüm davalılar süresinde zamanaşımı savunmasında bulunmuş gibi alacak hesaplaması yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmuş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı K.. B..'ne yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.