Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20881 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11405 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Çorum 1. İş MahkemesiTarihi : 29/04/2014Numarası : 2011/274-2014/114 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Davacının temyizi yönünden: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı vekilinin sunduğu temyiz dilekçesinde mahkeme kararının hangi nedenlerle bozulması gerektiğine dair temyiz nedeni bildirilmemiş olması, Dairemizce gerekçeli temyiz dilekçesi sunularak temyiz edilen dosyalarda da temyiz dilekçesinde belirtilen temyiz nedenleriyle bağlı kalınarak temyiz incelemesi yapılıyor olması ile yine mahkeme kararında Dairemizce kamu düzenini ilgilendiren ve re'sen bozma nedeni yapılmasını gerektirecek bir hata bulunmadığının anlaşılmasına göre davacı vekilinin bozma isteğinin reddine, 2-Davalıların temyiz itirazlarına gelince; dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 3-Davacı, davalılara ait işyerinde 11/05/2002 tarihinden itibaren işten çıkarıldığı 30/11/2010 tarihine kadar mevsimlik işçi statüsünde her yıl aralıksız, bir yıl içinde Mayıs ayı başında başlayıp Kasım ayı sonuna kadar ve haftanın her günü sabah 06:00'dan akşam 17:00'a kadar ve resmi tatillerde çalıştığını, yasal haklarını mevsim sonunda talep etmekte ısrar edince iş akdinin işveren tarafından feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücretleri ile asgari geçim indiriminden oluşan alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı cevabında, davacının işe davet edildiği halde mevsim başında işe gelmeyerek iş akdini kendisinin feshettiğini, herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, eldeki davanın 04/04/2011'de açılıp dava dilekçesinin davalıya 08/04/2011'de tebliğinden sonra davalının işe davet ve ihbar yazısını 12/04/2011'de postaya verdiğini, iş akdinin feshi konusundaki ispat yükünün işverende olup davalının feshi kanıtlayamadığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatına, tanık beyanlarına göre hesaplanan fazla mesai, hafta tatili ve dini/milli bayram ücretine hükmedilmiş, asgari geçim indirimi isteği reddedilmiştir. Dosya kapsamına göre davalı işyerinde mevsimlik işçi olarak genellikle her yıl Mayıs ayı başı ile Kasım ayı sonuna kadar çalışan davacı 2011 yılı için henüz mevsim başlamadan 04/04/2011'de eldeki davayı açarak iş akdinin sonlandığından bahisle kıdem ve ihbar tazminatı istemiştir. Davacı ve davalı tanık beyanlarına göre davacının tartışmalı olduğu dava dışı kişinin işe alınacağını (2010 Kasım sonu) mevsim sonunda duyduğundan ve anılan kişi işe alındığından işi bırakarak iş akdini kendisi feshetmiştir. İhbar tazminatı iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Somut olayda ücret alacakları bulunan davacı işçinin iş akdini haklı nedenle kendisinin feshettiği anlaşıldığından kıdem tazminatı isteminin kabulüne karar verilmiş olması doğru ise de ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istekleri halinde davalılara iadesine, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.