Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20760 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13750 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Adana 6. İş MahkemesiTarihi : 16/05/2014Numarası : 2013/320-2014/397 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının ... Net Taş. Kuryecilik Dağ. Hiz. Paz. Ve Tİc. AŞ bünyesinde aktarma yöneticisi sıfatı ile çalıştığı, taraflar arasında 14/09/2011 tarihli iş sözleşmesinin bulunduğu, davacının ... Net'in Akdeniz bölgesindeki sorumlu ve yetkili kişisi olduğunu, davacının işveren vekili konumunda olduğunu, Adana Bölge Müdürlüğünü davacının sevk ve idare ettiğini, işe alınan ve çıkartılan işçileri kendisinin belirlediğini ve işveren adına işyerini yönettiğini, dinlenen davacı tanıkları Ö.. T.., Mustafa Tekin Alppınar, A.. K.., Ş.. U.. ve Orhan İslamlıoğlu'nun ortak ve açık beyanlarından anlaşıldığı dikkate alındığında davacının işyerinde aktarma yöneticisi olarak işveren vekili sıfatı ile işyerini sevk ve yönettiği, bunun yanında işçilerin işe alımı ve işten çıkartılması konusunda yetkili olduğu da dosyada sübuta erdiğinden davacının 4857 sayılı İş Kanununun 18. Maddesindeki iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 18.maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir. İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri herşeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ancak belirtelim ki, işyerinde genel veya genel müdür yardımcısı unvanının kullanılması tek başına iş güvencesi kapsamı dışında bulunma sonucunu doğurmaz. Önemli olan, kendisine temsil yetkisi verilip verilmediği ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir; bu hususta görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir. İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka bir şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken; işletmenin değil de işyerinin bütünü sevk ve idare edenlerin 18'nci madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ilave olarak, işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisini haiz olması şartı aranır. İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Dolayısıyla bir banka şubesi ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu'nun 18'nci maddesi anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır. Aynı şekilde, işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan insan kaynakları müdürü ile personel müdürü, işyerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilecektir. Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta davacı ile yapılan 14.09.2011 tarihli İş Sözleşmesinde davacının büro işçisi olarak istihdam edileceğinin belirtildiği, kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin hesap bordrolarında davacının Şube Müdürü olduğunun ve Çalışma Belgesinde davacının görevinin Han Müdürü olduğunun belirtildiği, 11.03.2013 tarihli Acenta Devir Protokolünde ise davacının Acenta Müdürü olduğunun anlaşıldığı, davalı tanığı F.. Y..'ın "davacı işçi çalıştırmak, çıkartmak konusunda ön onay verirdi, tam olarak almaya ve çıkartmaya yetkisi yoktu" şeklindeki beyanı ve davacı tanığı T.. D..'nun işe müracaat ettiğinde İstanbul kanalıyla işbaşı yaptığını işe giriş-çıkışlara İstanbul merkezin karar verdiği şeklindeki beyanları ile diğer tanıkların da davacının İstanbul ile görüşerek karar verdiği hususundaki beyanları da birlikte değerlendirildiğinde; şirketin Genel Müdürlük, Şube ve Acentalarını da kapsayacak şekilde tüm organizasyon şemalarının getirtilmesi, davacı ile yapılan Acentalık sözleşmesi ve sözleşme ekleri ile davacıya verilen yetki ve temsile dair tüm belgelerin de getirtilerek gerekirse dosya üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme de yaptırılarak davacının işyerindeki konumunun ve işçiyi tek başına işe alma ve işten çıkartma yetkisinin bulunup bulunmadığına dair davacı imzasını içeren tüm belgelerin incelenerek davacının konumunun netliğe kavuşturulması gerekmektedir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmaksızın eksik araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar İŞ KAZASI • BAKİYE ÖMÜR • MADDİ TAZMİNAT İLK PEŞİN DEĞER • MANEVİ TAZMİNAT KARAR1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı A. Elektropanc Elektromekanik San. Müh. Taah. Ve Tic.A.Ş.'nin tüm; davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,2- Dava, geçird Borçlunun adi ortaklık payının haczi mümkün olmayıp ancak semerelere ve tasfiye payına haciz konulabilir MAHKEMESİ : İstanbul 9.İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2013/274 E-2013/479 K.Taraflar arasındaki “icra memuru işleminin kanun yolu ile iptali isteminden" dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi'nce şikayetin reddine dair verilen 17.07.2012 gün ve 2012/686 VEKALET ÜCRETİ ALACAĞININ TAHSİLİ Davacı, avukat olduğunu, davalıyı bir icra dosyasında alacaklı vekili olarak ve buna bağlı tasarrufun iptali davasında davacı vekili olarak temsil ettiğini ancak müvekkili olan davalının karşı taraf ile anlaşarak sulh olduğunu, 25/08/2010 tarihli azilname ile kendisini haksız olarak vekaletten azlet Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?