Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20700 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10299 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : Konya 4. İş MahkemesiTarihi : 24/04/2014Numarası : 2012/546-2014/76 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı vekili, işveren tarafından müvekkilinin işe davet edildiğini, ancak eski işyerinde değil de bir erkeğin dahi çalışamayacağı, Konya dışında başka bir yerde ambar memuru olarak çalışabileceğinin kendisine bildirildiğini, müvekkilinin ikametinin ve ailesinin bulunduğu Konya dışında çalışmasının mümkün olmadığından ve davalı işverenin işe iade davet bildiriminin samimi olmadığı anlaşıldığından müvekkilinin işe başlamadığını, işveren tarafından da Konya'daki eski işinde çalıştırılmadığını bunun üzerine işe iade davası sonucu elde edilen haklar için icra takibine geçildiğini ancak davacının borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu öne sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir. Davalı, davacının eski çalıştığı fatura tahsilat yani vezne hizmetinin Selçuklu-Meram İşletmesinde olması nedeniyle davacının bu işte çalışmasının mümkün olmadığı bildirilerek alternatif işler ve işyerlerinin gösterildiğini, davacının bildirilen yerleri beğenmeyerek işe başlamadığını ve icra takibine geçtiğini, müvekkili şirketin mahkeme kararı doğrultusunda davacıyı işe davet ederek işe başlatmak istediği halde davacının çalışmaya başlamayarak haksız yere icra takibine geçtiğini, bunun üzerine borca ve takibine itiraz ettiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı işverence davacının eski işyerinde ve görevinde çalışma olanağının bulunmadığının belirtilmesi ve başka birim ve görevlerde davacının işe iade kapsamında çalışmaya davet edilmesi, işverenin işe davetinin samimi olmadığının göstergesi olup bu bağlamda davacının başvurusuna rağmen davalı işverence işe başlatılmamış sayılması gerektiği gerekçesiyle davanın, kabulüne karar verilmiştir. İşveren işe iade davası sonrası yasal süresi içerisinde işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde iş güvencesi tazminatı ve diğer hakları işçiye ödemekle sorumludur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddî olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez. Somut olayda, mahkemece, davacının fesihten önce icra ettiği işin taşerona devredilmiş olması nedeniyle fiili imkansızlık bulunduğundan davacıya işe iade kararı sonrası davalı işveren tarafından teklif edilen Konya ilindeki ambar görevlisi işinin davacıya uygun olup olmadığı ve böylece işverenin samimi olup olmadığının değerlendirilmesi açısından keşif yapılmadan davacının eşi olan tanığın beyanına göre ambar görevlisi işinin erkek işi olarak kabulü isabetsizdir. Bu nedenle, öncelikle davacıya teklif edilen ambar görevlisi işinin bayana uygun olup olmadığının araştırılması için bu işten anlayan uzman bir bilirkişi ve endüstri mühendisi dahil olmak üzere üç kişiden oluşturulacak bilirkişi heyeti aracılığıyla davacıya teklif edilen işin yapılacağı ambarda keşif yapılmalı, yapılacak keşif sonucunda ambar görevlisi işinin bayana uygun olmadığının anlaşılması halinde davalı işyerinde bayana uygun ve davacıya teklif edilebilecek başka bir iş olup olmadığı da araştırılarak işverenin samimi olup olmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.