Mahkemesi : Antalya 3. İş MahkemesiTarihi : 21/03/2014Numarası : 2010/715-2014/132 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı-karşı davalı vekili müvekkilinin ilk unvanı ... Gıda Şirketi olan davalı işyerinde 13.05.2008 tarihinden başlayarak 21.06.2008 tarihine, ikinci yeni unvanlı ... Şirketinde ve 22.06.2008‘den başlayarak 01.02.2010’a kadar, 02.02.2010 tarihinden en son unvan değişikliği ile davalı şirkette iş akdinin haksız olarak feshedildiği 02.07.2010 tarihine kadar satış müdürü olarak çalıştığını, müvekkilinin çalışma süresi boyunca 08.00-17.00 saatleri arasında normal mesainin olmasına rağmen akşam 19.00-20.00 saatlerine kadar çalıştığını, tüm milli bayramlarda ve dini bayramların ilk iki günü hariç çalıştığını, 13.05.2009-13.05.2010 tarihleri arasındaki yıllık izinlerinin kullandırılmadığını, ücretinin ödenmediğini, hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin ücretlerinin ve tazminatlarının ödenmeden iş akdinin feshedildiğini beyanla, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, davacının 19.05.2010, 11.06.2010 ve 30.06.2010 tarihlerinde birtakım şirketlere mal göndererek tahsilatı yapamadığını, müvekkili şirketin 6 ayda 3 kez dolandırılarak yüklü miktarda zarara uğratıldığını beyanla toplam 50.000,00 TL zararının davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında davacı- karşı davalı işçinin davalı- karşı davacı işvereni zarara uğratıp uğratmadığı, buna bağlı olarak da davacı–karşı davalının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Mahkemece hem davacı-karşı davalı işçinin işveren davalı-karşı davacıyı zarara uğrattığı ve aradaki güven ilişkisi zedelendiği için iş sözleşmesinin işverence haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı isteminin reddine, hem de davalı-karşı davacı işverenin zararı ispat edemediği gerekçesiyle zararın tazmini isteminin reddine karar verilmesi karar içinde çelişki oluşturmuştur. Öncelikle muhasebe ve işletme konularında uzman bir bilirkişiden davalı-karşı davacı işverenin davacı-karşı davalı işçinin eylemleri sebebiyle zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa miktarı, bu zararın oluşmasında davacının ve davalının kusurlarının bulunup bulunmadığı, kusurları varsa kusur oranı ve varsa davacının kusur oranına göre zarardan sorumlu olduğu miktar belirlenmeli, eğer davacı- karşı davalının eylemleri sebebiyle davalı-karşı davacının zarara uğradığı tespit edilirse bu miktar açısından davalı-karşı davacının açmış olduğu tazminat davası kabul edilmelidir. Buna bağlı olarak şayet davacı-karşı davalının kusur oranına isabet eden davalı-karşı davacı zararı davacının 30 günlük brüt ücreti tutarını geçiyorsa şimdiki gibi kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, hiç zarar olmadığı veya zarar miktarının davacı işçinin 30 günlük brüt ücretinden az olduğu tespit edilirse kıdem ve ihbar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.