Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20554 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8702 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Bursa 8. İş MahkemesiTarihi : 12/03/2014Numarası : 2012/911-2014/176 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2.Davacı vekili, davacının 06/08/1984-07/03/2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini Bursa 1. İş Mahkemesinin 2011/172 Esas sayılı dosyası ile işe iadesine karar verildiğini, işe başlatılmaması nedeni ile iş güvencesi tazminatı, 4 aylık ücret ve sosyal haklar ile kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 16.06.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanun ile 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda değişiklik yapılmıştır. Söz konusu değişiklik ile işe başlatmama tazminatı gelir vergisi istisnası olarak kabul edilmiştir. Bu hale göre mevcut durumda işe başlatmama tazminatından sadece damga vergisi kesilebilecektir. Yine yukarıda anılan kanun ile 193 sayılı Kanuna eklenen geçici 77. maddede, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlerle ilgili olarak 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 21'inci maddesi uyarınca işverenlerce işçiye ödenen işe başlatmama tazminatları, damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz. Anılan dönemlere ilişkin işe başlatmama tazminatı gelir vergisi tevkifatına tabi tutulan mükelleflerin; tarha yetkili vergi dairelerine başvurmaları ve dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri şartıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanununun düzeltmeye ilişkin hükümleri uyarınca tahsil edilen gelir vergisinin red ve iade işlemleri yapılır” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre daha önce kesilen gelir vergisi tutarları vergi yükümlüsüne iade edilmelidir. Vergi yükümlüsü işçi olup, işçinin fazla ödenen vergiyi ilgili vergi dairesinden talep edebilecektir. Kanunda, vergi sorumlusu olan işverene iadeye dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. İşçi yürürlükteki düzenlemelere göre haksız yere kesilen gelir vergisini ilgili vergi dairesinden talep edebilecek olduğuna göre, işverenin aynı tutardan sorumluluğuna dair karar verilmesi, mükerrer sorumluluğuna ödemeye yol açacaktır. Bu nedenle işverence işe başlatmama tazminatından kesilerek vergi dairesine yatırılan gelir vergisi yönünden işverenin sorumlu tutulması doğru olmaz. Somut olayda, mahkemece davacının iş güvencesi tazminatından 2.911,79 TL gelir vergisi kesintisi yapıldığından 2.911,00 TL hüküm altına alınmıştır. Dosyada bulunan idari mali işler müdürlüğü yazıları, işe başlatmama ceza bordrosundan 2.911,79 TL gelir vergisi kesintisi yapıldığı açıktır. Davalı şirketin 30.09.2012 tarihli davacı ihtarnamesine cevap olarak gönderdiği yazıda yasal olarak yapılan kesintilerin devletin ilgili kurullarına davacı adına ödendiği belirtilmiştir. Mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır. Davalının yazılarında geçtiği üzere gelir vergisini davacı adına vergi dairesine ödemesi halinde artık davacıya karşı sorumluluğu bulunmayacak davacının kesintiyi vergi dairesinden talep etmesi gerekecektir. İşverenin yatırmasına rağmen aynı bedelden sorumlu tutulması mükerrer ödemeye yol açacaktır. Mahkemece davalı işverence yapılan gelir vergisi kesintisinin vergi dairesine ödenip ödenmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.