Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20418 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8311 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 06/03/2014Numarası : 2013/103-2014/154 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacının tüm, davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı vekili, davacının 17/08/2007 tarihinden 01/03/2013 tarihine kadar güvenlik görevlisi olarak çalıştığını ve hakettiği ücret alacaklarının zamanında tam olarak ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı nedenle kendisinin feshettiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, yemek bedeli alacağı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu, tüm işçilik alacaklarının davacıya ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kımen reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında iş sözleşmesinin hangi tarafça feshedildiği, feshin haklı olup olmadığı, buna bağlı olarak da davacı-karşı davalının kıdem tazminatına, davalı-karşı davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. İş sözleşmesi taraflara sürekli olarak borç yükleyen bir özel hukuk sözleşmesi olsa da, taraflardan herhangi birinin iş sözleşmesini bozmak için karşı tarafa yönelttiği irade açıklamasıyla ilişkiyi sona erdirmesi mümkündür. Fesih hakkı iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran ve karşı tarafa yöneltilmesi gereken bir haktır. Maddede düzenlenen bildirimli fesih, belirsiz süreli iş sözleşmeleri için söz konusudur. Başka bir anlatımla belirli süreli iş sözleşmelerinde fesheden tarafın karşı tarafa bildirimde bulunarak önel tanıması gerekmez. Fesih bildirimi bir yenilik doğuran hak niteliğini taşıdığından ve karşı tarafın hukukî alanını etkilediğinden, açık ve belirgin biçimde yapılmalıdır. Yine aynı nedenle kural olarak şarta bağlı fesih bildirimi geçerli değildir. Fesih bildiriminde “fesih” sözcüğünün bulunması gerekmez. Fesih iradesini ortaya koyan ifadelerle eylemli olarak işe devam etmeme hali birleşirse bunun fesih anlamına geldiği kabul edilmelidir. Bazen fesih işverenin olumsuz bir eylemi şeklinde de ortaya çıkabilir. İşçinin işe alınmaması, otomatik geçiş kartına el konulması buna örnek olarak verilebilir. Dairemizce, işverenin tek taraflı olarak ücretsiz izin uygulamasına gitmesi halinde, bunu kabul etmeyen işçi yönünden “işverenin feshi” olarak değerlendirilmektedir. İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25'inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17'nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26'ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar. İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14'üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez. Somut olayda; davacı-karşı davalı 28/02/2013 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesini "fazla çalışma, resmi ve dini bayramlarda çalışmalarından doğan ücret alacaklarının ödenmesi ve işten ayrılması maksadı ile ikametgahına uzak başka bir yerde çalışmaya zorlanması sebebiyle ..." feshettiğini bildirmiştir. Her nekadar hizmet sözleşmesinde hüküm bulunması nedeniyle başka bir yerde çalışmaya zorlanması davacı işçiye haklı fesih imkanı vermese dahi fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi haklı fesih imkanı verir. Mahkemece fazla mesai ücretlerinin bulunduğu tespit edilip hüküm altına alındığına göre davacı- karşı davalı işçinin feshi haklı sebebe dayanmaktadır. Bu nedenle davacı-karşı davalının kıdem tazminatı isteğinin kabulüne, ihbar tazminatı isteğinin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı-karşı davalıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı-karşı davacıya yükletilmesine, 06/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.