Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2028 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2021 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü: İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre somut olayda yerel mahkemenin hakkında hüküm kurduğu 181 ada 16 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak açılan bir dava bulunmadığı davanın dava dışı 25 parsel sayılı taşınmaz ile hakkında dava bulunmadığı belirlenen komşu 16 parsel sayılı taşınmaz arasında uzman bilirkişi haritasında yeşil renkle gösterilen bölüme yönelik olduğu sözü edilen bölüm hakkında da daha önce genel mahkemeye açılan davanın hükme bağlanıp hükmün kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre kural olarak kadastro sırasında bir taşınmazın malikhanesinin açık bırakılabilmesi için bir başka deyişle tesbitin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesi hükmü uyarınca kadastro tespiti yapılabilmesi için sözü edilen taşınmaz hakkında kadastro tespit gününden önce genel mahkemeye açılan bir dava bulunması taşınmazın tutanağı düzenlendikten sonra genel mahkemedeki davanın kadastro mahkemesine aktarılması zorunludur. Somut olayda az yukarıda açıklanan bu olguların bulunmadığı bir başka deyişle ayrık hallerin bulunmadığı dikkate alındığında davada aynı Yasanın 30. maddesi hükmünün de uygulama olanağı yoktur. Her nasılsa kadastro ekibi tarafından 181 ada 16 parsel sayılı taşınmazın yanılgı ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesi hükmü uyarınca tespiti yapılmış ise de bu yanılgı tutanağı düzenleyen kadastro ekibinden kaynaklanmaktadır. Kadastro yapılacak bölgelerde öncelikle çalışma alanının belirlenmesi daha sonra kadastrosu yapılacak taşınmazlar hakkında tespit gününden önce genel mahkemede bir dava bulunup bulunmadığının belirlenmesi, varsa sözü edilen davaların listesinin Kadastro Müdürlüğünce yerel mahkemeden alınması gerekir. Kadastro Müdürlüğü bu konuda gerekli özeni göstermemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı taraf dava açılmasına haksız hareketi ile neden olmamıştır. Kaldıki, genel mahkemedeki dava da tutanağın düzenlenmesi gününden önce hükme bağlanıp hüküm kesinleşmiştir. Az yukarıda Açıklanan nedenlerle davanın reddine, 181 ada 16 parsel sayılı taşınmazın olağan yönteme göre kadastrosunun tamamlanması için tutanak ve eki belgelerin Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesine, hükmün niteliği ve sonucuna göre yargılamada vekille temsil edilen davalı taraf yararına Avukatlık parasının takdir ve tesbitine yer olmadığına, karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine,5.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.