Mahkemesi : Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 04/12/2013Numarası : 2012/239-2013/523 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı vekili, davacının davalıya ait ... adresinde bulunan taşınmazda 20/06/2012 tarihine kadar iş yeri kiracısı olarak oturduğunu, 20/06/2012 gecesi dükkanın sıva altı elektrik tesisatından kaynaklanan yangın çıktığı, dükkandaki tüm malzemelerin neredeyse yandığını, büyük hasar oluştuğunu, davacı Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/89 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, tespit sonucu yangının elektrik tesisatından kaynaklandığının anlaşılması üzerine sigortadan ücretini aldıklarını, elektrik tesisatını 3.670.00 TL.'ye değiştirdiklerini, dükkanı temizlemek için 200 TL. Ödeme yaptıklarını, pvc malzemelerinin tamiri 3.538,31 TL. ödeme yaptıklarını, metal sundurmalarının tamiri için 1.927,25 TL. ödeme yaptıklarını ve diğer tadilatlarla beraber toplam 34.844,96 TL. ödeyerek yangından çıkan mal sahibinin binasının yenilendiğini, bu tadilatın vekaletsiz iş görme kapsamında yaptığını, yapılan zaruri tüm masrafların faydalanandan istenebileceğini bildirerek, yaptıkları masrafların davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, yangının davalının kusurundan kaynaklanmadığını, elektrik tesisatında şase oluşması sonucu yangının çıktığı iddia edilse de hiç kimsenin sıvanın altındaki kablonun şase yapması sonucu yangının meydana gelip gelmeyeceğini tespit edemeyeceğini, bunun tespiti için kabloların tek tek dışarı çıkartılıp incelenmesinin gerektiğini, davacının tespit dosyasında aldırmış olduğu bilirkişi raporunda böyle bir uygulamanın yapılmış olduğu emaresinin bulunmadığını, üstelik raporda kısmi tadilat ve temizlik yapılmış olduğu ve delillerin bir çoğunun kaybolmuş olduğunun belirtildiği, raporun tamamen tahmine dayalı olduğunu, davacı tarafın davalının alelacele binanın elektrik tesisatını değiştirdiğini iddia etmesinin samimiyetsiz ve gerçek dışı olduğunu, yangın sırasında davalının Almanya'da olduğunu, yangından sonra Türkiye'ye geldiğini, davacı tarafın yangından sadece 9 gün önce iş yeri sigortası yaptırdığını, bu nedenle yangının kuşku uyandırdığını, yangın sonrasında davacı tarafın sigorta şirketine başvurduğunu, sigorta şirketi temsilcisi tarafından 25/06/2012 tarihinde tadilat yapılmasına izin verildiğini, bu izinden sonra tesisatın yenilendiğini, yangından sonra davacı şirket yetkilisi D. D.'in kiracısı olduğu iş yerinde tadilat yaparak aldığı şekilde 15/08/2012 tarihinde teslim etmeyi, bu tarihte teslim etmezse 15.000,00 TL ödemeyi Karacabey 1. Noterliğinin 09/07/2012 tarih 6864 yevmiye sayılı taahhütnamesiyle taahhüt ettiğini, davayı kabul etmediklerini beyan etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. 5521 sayılı Yasa'nın 1'inci maddesinde işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş aktinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği bildirilmiştir. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olması için şu iki unsurun birlikte gerçekleşmesi koşuldur. a)Uyuşmazlığın tarafları işçi ve işveren ya da işveren vekili olmalıdır. b)Uyuşmazlık İş Sözleşmesinden veya İş Kanunu'ndan kaynaklanmalıdır. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden dikkate alınmalıdır. Mahkemenin görevini belirlerken taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir. İş Mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde iş davalarına bakmak üzere bir asliye hukuk mahkemesi görevlendirilir. İş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesine açılan dava "İş Mahkemesi sıfatıyla" açılmış ise davaya bakmaya İş Mahkemesi değil genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi görevli ise mahkeme davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar veremez. Bu durumda "İş mahkemesi sıfatıyla" baktığı davaya ara kararı ile "asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla" baktığını belirterek davaya bakmaya devam eder. Somut olayda davacı ile davalı arasında iş akdi bulunmadığı ve uyuşmazlığın 4857 sayılı İş Kanunu'ndan kaynaklanmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda anılan Yasa'nın 1.maddesinin öngördüğü koşulların oluşmadığı açık seçiktir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilerek davaya bakmaya İş Mahkemesi değil genel hükümlere göre genel mahkemeler (Asliye Hukuk Mahkemesi) görevli olduğundan ara kararı ile davaya "Asliye Hukuk Mahkemesi" sıfatıyla bakıldığı belirtilerek bir karar verilmesi gerekirken, davaya İş Mahkemesi sıfatıyla bakılmış olması bozma nedenidir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.