Mahkemesi : Antalya 5. İş MahkemesiTarihi : 26/05/2014Numarası : 2012/827-2014/327 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Taraflar arasında davalı vekilinin cevap dilekçesini süresinde verip vermediği, buna bağlı olarak da davalı delillerinin toplanmasına, özelikle davalı tanıklarının dinlenmesine gerek bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır. Davalı vekili tarafından 30.08.2012 tarihinde cevap dilekçesi verildiği ve cevap dilekçesinde tanıklarının dinlenmesini talep ettiği ve delillerini bildirdiği görülmektedir. Ancak davalı vekili cevap dilekçesine dosya esas numarasını yanlış yazdığı için bu dilekçenin 20.02.2014 tarihinde dosyaya alındığı anlaşılmaktadır. 28.02.2014 tarihli duruşmada ise cevap dilekçesinin süresinden sonra verildiği ve buna davacı vekilinin muvafakatinin bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın delilleri toplanmamış ve özellikle tanıkları dinlenmemiştir. Cevap dilekçesinin süresinde dosya içerisine girmemesinde davalı vekilinin cevap dilekçesi verirken tarafların isimlerini doğru yazıp, sadece esas numarasını yanlış yazmasında kusuru varsa da; havale eden hakimin ve dilekçeyi tarafları uymayan başka bir dosyaya koyan mahkeme kaleminin de az da olsa kusuru bulunmaktadır. Bu kusurun davalı tarafın savunma hakkını kısıtlayacak şekilde değerlendirilmesi adalete uygun olmamıştır. Bu durumda süresinde verildiği anlaşılan ancak yazım hatası nedeniyle farklı dosyada bekletilen cevap dilekçesi nazara alınarak davalı tarafın delilleri toplanmalı, tanıkları dinlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davalı tarafın savunma hakkı kısıtlanarak karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.