Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 20039 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9301 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi : Adana 4. İş MahkemesiTarihi : 18/03/2014Numarası : 2011/911-2014/190 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı vekili, davacının 26/05/2008-12/07/2011 tarihleri arası çalıştığını, fazla mesai, izin ve tatil ücretleri ödenmediğinden iş akdini haklı nedenle kendisinin feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile hafta tatili ve genel tatil, fazla çalışma ve yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, bilirkişi bazı aylarda fazla çalışmanın tahakkuk ettirilerek banka kanalı ile ödendiğini belirtmiştir. Ancak fazla çalışma sürelerini raporunda ve ek raporunda 24 hafta ve 26 hafta üzerinden hesaplamıştır. Rapor dışlama veya mahsup iddiası konusunda denetime elverişli değildir. Denetime elverişli olmayan rapor doğrultusunda eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır. 3-Hükmedilen alacakların net veya brüt olduğu belirtilmeyerek infazda karışıklığa sebebiyet verilmesi hatalıdır. 4-Yıllık izin ücreti alacağı bakımından hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı işçinin hak kazandığı brüt yıllık izin ücreti alacağından, damga ve gelir vergisi kesintilerinin yapılmasıyla yetinilerek, alacağın net miktarı tespit edilmiştir. Gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun mülga 77. maddesi, gerekse 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 80. maddesi uygulamasında (b) bendinde sayılan “Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.” ücretler sigorta priminden muaf olup, (c) bendine göre (b) bendinde belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz.” düzenlemesi yer almakla yıllık izin istisna kapsamında kalmadığından prime esas kazançlar içerisinde olup sadece gelir ve damga vergisi kesilerek alacağın net tutarının belirlenmesi hatalıdır. 5510 sayılı Kanun'un 80. maddesi uyarınca %1 işsizlik sigortası, %14'de sosyal güvenlik primi olmak üzere toplam %15 oranındaki primin düşülmesi gereğinin dikkate alınmaması hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 03/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.