Mahkemesi :İş MahkemesiYARGITAY İLAMITaraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 08.12.2015 Salı günü belirlenen saatte duruşma isteyen davalı ...Ş. vekili Av ... geldi. Davacı adına gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler ve Dairemizin 07.06.2016 tarih ve ...Karar sayılı Geri Çevirme Kararı üzerine gönderilen belgeler incelendi. Gereği görüşüldü:1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,2-Davacı vekili, davacının 16.02.1990 tarihinden 31.10.2011 tarihine kadar ... ustabaşı yardımcısı olarak çalıştığını, yaptığı iş icabı mesai saatlerinin sürekli değiştiğini, hep 12 saatin üstünde 15-18 saat arası çalıştığını, yıllık 150-200 saat arası servis hizmeti verdiğini, fazla mesai ücreti ödemesi yapılmadığını, servis mesafesinin 90 KM’yi aşması halinde ekstra ödeme yapılacağının kararlaştırılmasına rağmen bu ödemelerin de yapılmadığını, servis formlarının asıllarını davalıda olduğunu, işini kaybetmeme korkusu ile çalışırken itiraz etmediğini, ikale sözleşmesi ile fazladan 10 aylık ek ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını ancak imzaladıktan sonra bunun işsizlik maaşı ve ek sosyal haklardan vazgeçme karşılığında olduğunu öğrendiğini, ikale sözleşmesini davacının tehditle imzaladığını iddia ederek fazla mesai ile bayram ve tatil günlerindeki çalışma ücretlerinin ödenmesini talep etmiş olup, Mahkemenin talebi üzerine verdiği 08.10.2013 tarihli dilekçesinde; 5.000,00 TL talebin 1.000,00TL'sının kıdem tazminatı, 500,00 TL’sinin izin ücreti, 1.000,00 TL’sinin pazar mesai ücreti, 1.000,00 TL’sinin fazla mesai ücreti, 500,00 TL’sinin milli bayram ücreti, 1.000,00 TL’sinin dini bayram ücreti olduğunu belirtmiştir. Davalı vekili bu açıklama dilekçesi sonrası sunduğu 19.12.2013 tarihli dilekçesinde talebin genişletildiğini belirterek muvafakatlarının olmadığını bildirmiştir. Davalı vekili, dava dilekçesinin açıklattırılması gerektiğini, hangi alacaktan ne kadar istediğinin belli olmadığını, davacıya ikale sözleşmesine göre kararlaştırılan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve ek ödemenin ayrıca 2.300,00 TL brüt yıllık izin ücretinin ödendiğini ve davalı şirketi ibra ettiğini, davacının fazla mesai, hafta tatili ve milli bayram ve genel tatil çalışma ücretlerine ilişkin iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının...ili ve yakın çevredeki illerde davalının müşteri ve bayilerine servis, bakım ve düzenli kontrol hizmeti verdiğini, şirketin çalışma saatlerine paralel olarak hafta içi 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını, hafta tatilini kullandığını, işinin uzaması, anlık arıza gibi benzeri durumlarda hafta tatilinde çalıştığında hafta içi izin kullandığını, bayramlarda çalışma yapılmadığını, diğer yandan davalının davacıdan fazla mesai yapması ve tatil günlerinde çalışması yönünde bir talebinin olmadığını, talimat dışı çalışmaların fazla mesai olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, eğer yapmış ise fazla mesainin kendisine ödendiğini, ibraname ile bu hususlarda işvereni ibra ettiğini beyanla davanın reddini istemiştir.Mahkemenin açıklama dilekçesindeki talepler ile dava dilekçesindeki taleplerin uyuşmadığını belirterek bu konuda davacı vekiline açıklamada bulunması için süre vermesi üzerine, davacı vekili verdiği tarihsiz dilekçesinde 2.000,00 TL kıdem tazminatı, tatilden kastın yıllık izin ücreti olduğunu ve 1.000,00 TL talep ettiklerini, fazla mesaiden kastın hafta içi ve hafta sonu mesai ücreti olduğunu ve 1.000,00 TL talep ettiklerini, bayram ile dini ve milli bayramların kastedildiğini belirterek 1.000,00 TL talep ettiklerini belirtmiştirMahkemece, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, hafta tatili, fazla mesai, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretlerinin bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dava dilekçesinin anlatım kısmında kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinden bahsedilmediği gibi, talep kısmında da açıklamalara uygun ve paralel biçimde mesai, tatil ve bayram ücretleri talep edilmiştir. Bu aşamadan sonra açıklama dilekçesi adı altında verilen davalının da muvafakat etmediği dilekçe ile, aslında dava ile talep edilmeyen kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretinin davaya dahil edilmesi mümkün olmadığından, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti açısından usulünce açılan bir dava bulunmayıp bu iki talep hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu alacakların hüküm altına alınması hatalı olmuştur.3-Davacı vekili, davacının hafta tatillerinde çalıştığını iddia ederek alacak talebinde bulunmuş ve mahkemece bilirkişi raporundaki miktar hüküm altına alınmış ise de, davalı tanık beyanlarından hafta tatili çalışması olup olmadığı tespit edilememektedir. Davacının dinlettiği tanıklar ise pazarları “işin durumuna göre” veya “genelde” çalışıldığını beyan etmişlerdir. Ayda kaç hafta tatilinde çalışıldığı konusunda beyanları net ve hesap yapmaya elverişli değildir. Nitekim hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu belirsizliğe dikkat çekilmiş ancak takdir mahkemeye bırakılarak hesaplama yapılmıştır. Hal böyle olunca, davacı hafta tatillerinde çalıştığını usulünce ispat edemediğinden talebin reddi yerine kabulü doğru olmamıştır.4- Dava kısmi dava olarak açılmış, bilirkişi raporundan sonra ıslah yapılmıştır. Bu durumda kısmi dava olarak açılan dava dilekçesinde faiz talebi olmadığı halde, dava ile istenen alacaklara faiz işletilmesi de ayrı bir bozma nedenidir.O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.350,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.