Mahkemesi : Mersin 5. İş MahkemesiTarihi : 10/04/2014Numarası : 2013/147-2014/117 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2.Davacı vekili,taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından herhangi bir haklı sebebe dayanmaksızın feshedildiğini belirterek bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili, iş sözleşmesinin davacının devamsızlığı sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini ve davacının davalı işverenden herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece dosyada toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında uyuşmazlık, davacının çalışma süresi üzerinde toplanmaktadır. Davacının dava dilekçesinde 7-8 yıl süreyle davalı işverene ait işyerinde çalıştığını iddia etmiştir. Davalı taraf ise davacının çalışma süresinin SGK belgelerinde belirtildiği süreyle kısıtlı olduğunu savunmuştur. Hizmet süresi konusunda davacı tanığı H.. Ö..'ın "Ben 2005 yılının 7 ayı ile 2009 yılı Aralık ayının 24 'ünde davalıyla ait işyerinde çalıştım personel şefi idim, davacı 2005 yılının 12 ayında işe girdi, ben ayrıldığımda davacı çalışıyordu..." , davacı tanığı A.. G..'in "Ben 2007-2009 yılında davalıya ait işyerinde güvenlik görevlisi ve şoför olarak işe girdiğimde davacı aynı işyerinde çalışıyordu, benimle birlikte güvenlik görevlisi idi, sonrasında davacı 8 ay kadar cezaevinde yattı, çıktıktan sonra şoför olarak çalıştı ...", davalı tanığı F.. K..'nun "2000 yılından bu yana ve halen davalı şirkette çalışırım, genel müdür olarak görev yapıyorum, işçi alma işçi çıkartma yetkim yoktur, davacının işe başlama tarihini hatırlamıyorum, davacının 3-4 yıl kadar çalışmışlığı vardır...", davalı tanığı B.. G..'in "1994 yılından bu yana ve halen davalı şirkete ait Mersin o telinde çalışıyorum. Restoran bölümünde servis görevlisiyim. Hatırladığım kadarıyla davacı 2006 yılında otelde çalışmaya başladı. Güvenlik görevlisiydi..." şeklinde beyanda bulundukları anlaşılmaktadır. Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda; SGK belgeleri ve işveren vekilince imzalanmış bir kısım belgelere göre davacının davalıya ait işyerinde 26.6.2006-22.6.2008 ve 6.7.2012-3.2.2013 tarihleri olmak üzere toplam 2 yıl 6 ay 23 gün süreyle çalıştığı kabul edilerek dava konusu alacakların hesaplandığı anlaşılmaktadır. Yukarıda özetlenen süreç nazara alındığında davacının çalışma süresi hakkında tereddütler oluşmaktadır.Tanık ifadeleri incelendiğinde, davalı tanıklarının dahi davacının kabul edilen süreden daha uzun sürelerde çalıştığını belirtikleri anlaşılmaktadır. Anılan tespitlere göre öncelikle davacının çalışma süresine dair talep ve beyanı tam bir netlik içermemektedir. Bu nedenle davacının çalışma süresine dair HMK 169 vd maddelerine göre isticvap süretiyle beyanına başvurulmalı ve talebi açıklattırılmalıdır. Ardından HMK 31. maddesinde düzenlenmiş bulunan "Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi" kapsamında çalışma süresi hakkında taraf tanıklarının tekrar ve ayrıntılı olarak ifadelerine başvurulmalı,tanıklara dosyadaki çalışma süresine dair belgeler gösterilerek beyanları alınmalı ve ifadeler arasında çelişkiler giderilerek davacının çalışma süresi terreddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.Eksik araştırma ile çalışma süresinin tespiti ve bu tespite dayanılarak dava konusu alacakların hesaplanıp hüküm altına alınması hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.