Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : Alacak Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, davalı şirketin İncirlik üssünde görev yapan askeri personele hizmet sunan işveren olduğunu, uzun yıllardır ev hizmetleri ve çocuk bakıcısı vb. işlerde davalı işverene bağlı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı bir nedene dayanılmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı, davacı ile arasında iş sözleşmesi bulunmadığını, davacının İncirlik Üssünde çalışan askeri personellerle yaptığı sözleşmeler ile çalıştığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, TC. Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı'nın 15/11/2011 tarihli raporu ve davalının Amerika Birleşik Devletleri, Kontrat Subaylığı ile arasında düzenlenen Türkiye Üs Bakım Sözleşmesi hükümlerine dayanılarak, davacı ile davalı şirket arasında iş ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında iş sözleşmesi bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur. Dosya kapsamına göre; davacının İncirlik Üssünde görev yapan askeri personellerin evlerinde ev işleri, çocuk bakıcılığı ve temizlik işlerinde çalıştığı, bu bağlamda davacıya askeri üsse giriş yapabilmesi için kimlik kartı çıkartıldığı, çeşitli konularda (örneğin yangın emniyeti, ilk yardım eğitimi gibi) eğitim verilip eğitime katılım belgeleri düzenlendiği görülmüştür. Davacı tanıkları anlatımlarında; davacının, davalı şirket tarafından işe alındığı ve iş ilişkisinin devamındaki tüm süreç boyunca bu şekilde işe alına tüm işçilerin muhatabının davalı şirket olduğunu beyan ettikleri tespit edilmiştir. Dairemizin benzer nitelikteki 2014/15397 Esas ve 2014/15135 Esas sayılı dosyalarında aynı tespitler yapıldıktan sonra “Tüm bu tespitler ışığında; davacı ve benzer konumdaki diğer çalışanların davalı şirketin görevlendirmesiyle askeri personele hizmet verdiği, askeri personelin tayini vb. durumlarda oluşan boşluklarda işçilerin, hizmet sunmaya hazır şekilde işverenin talimatını beklediği değerlendirilmiştir. Şu hale göre iş sözleşmesinin bağımlılık ve devamlılık unsurlarının gerçekleştiği kabul edilmelidir. Keza davacı ve diğer çalışanlara ücretlerinin askeri personel tarafından ödendiği ileri sürülmüşse de ücretin 3. kişi tarafından ödenmesi taraflar arasında iş sözleşmesini ortadan kaldırmayacağı gibi tanıkların da askeri personelin işçilerin ücretlerini davalı şirketten alarak işçilere ödediği yolunda anlatımları bulunmaktadır. Dolayısıyla davacı ile davalı şirket arasında 4857 sayılı İş Kanunu’na göre belirsiz süreli iş sözleşmesinin kurulduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir. Dairemizin emsal nitelikteki yukarıda belirtilen bozma kararları da gözetilerek, davacı ile davalı şirket arasında 4857 Sayılı İş Kanunu’na göre belirsiz süreli iş sözleşmesinin kurulduğu sabittir. Yapılacak iş, mahkemece işin esasına girilerek bilirkişiden rapor alınıp dava konusu isteklerle ilgili bir değerlendirme yapılarak karar verilmesidir. O halde, davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.