Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19305 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9020 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İş MahkemesiDava Türü : İtirazın İptali Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, iş akdini emeklilik nedeni ile sona erdirdiğini, kıdem tazminatı ödenmeyince ilamsız takip yaptığını, takibe itiraz eden davalı Bakanlığın asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, Bakanlığın ihale makamı olduğunu, bu sebeple takibe itirazlarının bulunduğunu, takibe konu alacaklardan bakanlığın sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında, davalı aleyhine icra inkâr tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takiplerinde, borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkânlarından biri 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67 inci maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s.223.). İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Özellikle, işçinin kıdemi, ücreti gibi hesap unsurları, işverence bilinen ya da belirlenebilecek hususlardır. 4857 Yasanın 8 inci ve 28 inci maddelerinin, işverene bu gibi konularda belge düzenleme yükümü yüklediği de gözden uzak tutulmamalıdır. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez (Yargıtay HGK. 4.3.2009 gün 2009/ 9-57 E, 2009/ 110 K). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Somut olayda, davacının iş akdinin emeklilik nedeniyle feshedildiği davalı işverenin de kabulündedir. Ücret ve hizmet süresi taraflar arasında ihtilaflı olmayıp -yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda- alacak likit olduğundan davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin tamamen çıkarılarak yerine "2-Asıl alacak miktarı olan 8.883,88 TL üzerinden hesaplanacak % 20 oranında icra-inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, kararın hüküm fıkrası düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, karar düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 14.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.