Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 19131 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21261 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Adana 5. İş MahkemesiTarihi : 03/03/2015Numarası : 2013/528-2015/109 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... ve Ortakları İnş.ve Tic.AŞ. vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ... ve Ortakları İnş.ve Tic.AŞ. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, davalı işyerinde çalıştığını, iş akdinin işveren tarafından feshedildiğini, yasal haklarının ödenmediğini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai ve genel tatili ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanununda 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir. İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Somut olayda, davacı davalı işyerinde sıvacı ustası olarak 1500,00 TL net ücret ile çalıştığını iddia etmiş, davalı davacının asgari ücretle çalıştığını savunmuştur. Yargılama süresinde dinlenen davacı tanıkları davacının 50,00 TL yevmiye ile çalıştığını beyan etmişlerdir. Mahkemece taraf iddiaları ve tanık ifadelerinden davacının sıvacı ustası olarak çalıştığı ve hizmet süresi, kıdemi ve vasıfları dikkate alınarak ve taleple bağlı kalınarak davacının son aylık net ücretinin 1500,00 TL (brüt 2098,17 TL ) olduğu kabul edilmiştir. Davacının ücretinin tartışmalı olması karşısında yalnız tanık beyanıyla sonuca gidilemeyeceğinden işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek ünvanı ve fiilen yaptığı iş ve fesih tarihi de belirtilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından ve meslek odası başkanlığından emsal işçi ücretinin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek ücret belirlenip bilirkişiden ek rapor alınarak davacının hak ettiği işçilik alacakları belirlenen ücrete göre hesaplatılarak sonuca gidilmelidir. Mahkemece emsal ücret araştırması yapılmadan tanık beyanı ve iddiaya itibar ederek dava konusu alacakları 1500,00 TL (brüt 2098,17 TL ) giydirilmiş brüt ücret üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalı .... AŞ.'ne iadesine, 13.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.