Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1890 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 1933 - Esas Yıl 2005
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle!,"temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü: İddia ve savunmaya, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre istek usulün 455 ve onu izleyen maddeleri hükmünde tanımlanan biçimde tavzih istemine ilişkindir. Hemen duraksamasız vurgulamak gerekirse, tavzihi içeren istemler hakkında evrak üzerinde karar verilebileceği gibi, tazvih isteminin niteliği ve kapsamına göre taraflara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Nizamnamesi uyarınca yöntemine uygun şekilde davetiye tebliğ edilmek koşuluyla yöntemine uygun şekilde davetiye tebliğ edilmek koşuluyla tavzih isteminin duruşmalı olarak yapılabileceği de kuşkusuzdur. Mahkemece, tavzihi gerektirecek yasal bir neden olmadığı gerekçe gösterilerek istemin reddine karar verilmiştir. Kural olarak, sicillerin doğru ve gerçeği yansıtacak şekilde tutulmasından Devlet dolayısıyla hazine sorumludur. Kadastro hakiminin infazı mümkün doğru sicil oluşturması zorunludur. Öte yandan, Anayasanın 138. maddesi hükmü uyarınca kesinleşen mahkeme kararlarının aynen yerine getirmesi de zorunludur. Bu olgular hukukun temel kurallarındandır. Kural olarak tavzih isim, sıfat, şöhret ve basit daktilo hatalarının düzeltilmesine olanak veren usulü bir işlemdir. Kuşkusuz hükmün özünü ve sözünü ve kapsamını değiştirecek nitelikteki isteklerin tavzih yoluyla düzeltilmesi mümkün değildir. Dosya içeriğine göre 132 ada 54 parsel sayılı taşınmazın kadastro tes-bitinden sonra, ifraz yoluyla 58 ve 59 parseller altında işlem gördüğü, tavzihe konu, uzman bilirkişiler Erdal ve Murat tarafından düzenlenen haritada (A), (B) ve (C) harfleri ile işaretli kesimlerin ifraz yoluyla oluşan 59 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, ifraz gününden önce 132 ada 54 parsel sayılı taşınmazın, sınırındaki komşu taşınmazları da gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita ile 132 ada 54 parsel sayılı taşınmazın ifrazı yoluyla oluşan 58 ve 59 parsel sayılı taşınmazları ve bu taşınmazların çevresindeki komşu taşınmazları da gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita Kadastro Müdürlüğü yada Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmeü, bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğinde yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi tapu fen memuru, hazır olduğu halde tavzihe konu taşınmaz başında keşif yapımalı, 132 ada 54 parsel sayılı taşınmaz ile ifraz yoluyla oluşan 58 ve 59 parsel sayılı taşınmazları birarada gösteren ve hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi haritalarının ölçekleri eşitlenerek yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle haritalar çakıştırılmak suretiyle yerine uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal yada yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, haritada (A), (B) ve tavzih istemine konu (C) harfleri ile işaretli bölümlerin ke sinleşen hükümde adlarına tescil kararı verilen hak sahipleri az yukarıda açıklanan haritada (A), (B) ve (C) harfleriyfe gösterilen kesimlerin yüzölçümleri ve geometrik durumları değiştirilmeksizin hükmün tavzih edilebileceği düşünülmeli, daha açık bir anlatımla sözü edilen bölümlerle ilgili hükmün özünü ve sözünü değiştirmeksizin tavzihin yapılabileceği düşünülmeli, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek tavzih istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmelidir. Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, tavzih isteyen davacı Orhan'ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 7.6.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.