Mahkemesi :İş MahkemesiYARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı, 01.12.2007 tarihinde ... A.Ş. isimli alt işverende işe başlayıp, iş sözleşmesinin haklı bir neden olmadan feshedildiği 31.12.2012 tarihine kadar çalıştığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, ulusal bayram genel tatil, yıllık izin, hafta tatili, fazla mesai ücretleri alacağını talep etmiştir. Davalı, davacının GPRS’li Endeks Okuma firmasında endeksörle endeks okuma işini yürüten taşeron firmalar personeli olarak çalıştığını ve davanın anılan yüklenicilere yöneltilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir. Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca takdiri indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir. Somut olayda davacı, davalı işyerinde 08:00-18:30/19:30, hatta bazı günler 08:00-20:00/20:30 saatleri arasında çalıştığını, 2010 Eylül ayından itibaren de ayın en az 3 Pazar günü çalışma yaptığını iddia etmiştir. Davalı ise davacının fazla çalışma yaptığına dair bir kayıt olmadığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ayın 3 haftasında 6 gün, 1 haftasında 7 gün 08:00-17:00 saatleri arası 1 saat ara dinlenmesi yaparak çalıştığının kabulü ile fazla mesai ücreti hesaplaması yapılmıştır. Ancak aynı işyerindeki çalışmaları için dava açan işçilerden ...’nun Dairemizin 2015/3712 Esas, 2015/5543 Karar sayılı ilamı ile temyiz incelemesinden geçen emsal dosyasında davalı işyerinde davacı ile aynı işi yapan işçilerin 2010 yılı Eylül ayına kadar haftada 6 gün 08:00-17:00 saatleri arası çalıştıklarının kabulü ile bu tarihe kadar haftada 3 saat fazla çalışma yaptıkları tespit edilmiştir. Aynı işyerinde farklı mesai hesabını haklı kılacak bir sebebin de olmadığı görülmekle, davacının da 2010 Eylül ayına kadar haftanın 6 günü 08:00-17:00 saatleri arası çalışarak haftalık 3 saat fazla mesai yaptığı, 2010 Eylül ayı ve sonrası için ise ayın 3 haftasında 7 gün, 1 haftasında 6 gün 08:00-17:00 saatler arası 1 saat ara dinlenme ile çalıştığının kabulü ile fazla mesai ücreti hesaplanması gerekmekte ise de 2010 yılı sonrası çalışmaları yönünden davacının ayın 3 haftasında 6 gün bir haftasında 7 gün çalıştığının kabulüne yine yapılan hesaplama esas alınarak kurulan hüküm davacı temyizi olmadığından bozma nedeni yapılmamış olup davacının 2010 yılı Eylül ayı öncesi çalışmalarında bazı haftalar 7 gün çalıştığını iddia etmediği halde davacı talebi aşılarak tüm çalışma dönemi için ayın 3 haftasında 6 gün, 1 haftasında 7 gün 08:00-17:00 arası 1 saat ara dinlenme ile çalıştığının kabulü ile fazla mesai ücretinin tespiti hatalı olup bozma nedeni yapılmıştır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.