Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17836 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 35849 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş MahkemesiYARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekillerince istenilmiş olup temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2.Davacı vekili, davacının işe girdiği tarihten itibaren fiilen çalışmış olduğu pozisyonun derece ve kademesinde dikkate alınmaması nedeniyle başlangıç derece ve kademesinin eksik hesaplandığını bu nedenle derece kademesinin tespiti amacıyla dava açmış olduğunu, hukuk aykırı olarak derece ve kademesinin tespit edilmesi nedeni ile ücret farkı, ilave tediye farkı, ikramiye farkı, vardiya zammı farkı, yıpranma prim farkı alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının kadroya alınırken derece ve kademesinin hatalı hesaplandığı, sürekli işçiliğe geçişte intibakında derece ve kademesinin 9/20 olması gerektiğinin kesinleşmiş ... 3. İş Mahkemesinin 2012/656 Esas 2013/680 Karar sayılı ilamı ile tespit edildiği, buna göre davacının davalı işyerinde çalışması nedeni ile çalışmalarına karşılık 5.827,96 TL ücret farkı, 958,15 TL ikramiye farkı,830,40 TL ilave tediye farkı,638,16 TL yıpranma primi farkı alacağı olduğu kabul edilmiş ,yıpranma prim farkı alacağı yönünden taleple bağlı kalınarak bu alacakların davalıdan tahsiline dair davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, davacının başlangıçta mevsimlik işçi olarak çalıştığı Köy Hizmetlerinde, 2001 yılından itibaren kadrolu işçi olarak çalışmaya başladığı ve 5286 sayılı Yasa kapsamında kadrosunun İl Özel İdaresine aktarıldığı, kurum tarafından 2001 yılından önceki dönemde çalıştığı sürelerin kademe ve derece hesaplaması yapılması sırasında dikkate alınmayacağı bildirildiğinden davacı bu işlemin hukuka aykırı olduğunu belirterek 2001 öncesi çalıştığı günler de dikkate alınmak kaydı ile kademe ve derecesinin tespitine karar verilmesini istediği ve ... 3. İş Mahkemesinin 22/10/2013 tarih ve 2012/656 E. -2013/680 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği ve ilgili kararın Dairemizin 2014/123 E. - 2014/3467 K. sayılı ilamı ile "... davacının Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde mevsimlik işçi olarak çalıştığı süreler belirlenip, bu süre karşılığında alması gereken derece ve kademenin, kadroya alındığı Şubat 2001 tarihindeki kendisine verilen derece kademesine eklenmek sureti ile intibakının yapılması yerinde ise de, bilirkişi tarafından yapılan tespitte hesap hatası yapılarak davacının 01.03.2011-28.02.2013 tarihleri arasında 9. derece 18. kademede olduğunun tespiti yerine, 9.derece 20. kademede olduğunun tespiti hatalı olup bozma sebebi ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediği" gerekçesiyle 10.02.2014 tarihinde düzeltilerek onandığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının derece ve kademe tespitine dair kesinleşen hüküm karşısında davacının 01.03.2011-28.02.2013 tarihleri arasında 9. derece 18. kademede olduğunun tespiti ile alacakların hesap edilmesi gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamaların davacının 9.derece ve 20.kademede olduğunun tespitine göre yapılması hatalı olup bozma nedenidir. 3-6772 sayılı Kanunun 4 üncü maddesine göre ilave tediye alacağının ödeme zamanını Bakanlar Kurulu belirler. Bakanlar Kurulunun kararı ile ilave tediye alacağı muaccel hale gelir. İlave tediye hesabı, Bakanlar Kurulunun belirlediği ödeme tarihlerindeki ücrete göre yapılmalıdır. Ödeme zamanı taraflarca kararlaştırılmadığında, Borçlar Kanununun 101 inci maddesi uyarınca, temerrüt için alacaklının ihtarına gerek vardır. İlave tediye alacağı yasadan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir. Toplu İş Sözleşmelerinde bulunan 6772 sayılı Yasa maddesinin tekrarından ibaret hükümler, alacağın dayanağının ilgili Yasa olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden, bu durumlarda dahi yasal faize karar verilmelidir. 6772 sayılı Yasa’dan kaynaklanan ilave tediye alacağına dava kısmi dava olarak açıldığından dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yerine ...’ te belirlenen ödeme gününden itibaren yasal faize hükmedilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ... Müdürlüğüne iadesine 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.