Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17834 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 35315 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :İş MahkemesiYARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin davalı işverence haklı nedene dayanmadan feshedildiğini belirterek tazminat ve bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir. Mahkemece, dava dilekçesinin ekinde yer alan 08/12/2015 tarihli tutanak ve 10/12/2015 tarihli ihtarnameden anlaşıldığı üzere davacının görevlendirildiği en son yer adresinin .../ ... olduğu anlaşıldığından, yetkili mahkemenin ... İş mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Mahkemece davalı tarafa tebligat yapılmaksızın dava dilekçesindeki veriler üzerinden yetkisizlik kararı verilmiş ise de, taraf teşkili sağlanmadığından yapılan yargılama usul hükümlerine uygun düşmemiştir. Mahkemece yapılacak iş öncelikle taraf teşkilini sağlamak olmalıdır. Taraf teşkili sağlandıktan sonra yetkili mahkemenin hangi mahkeme olduğu belirlenmelidir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5inci maddesi uyarınca, iş mahkemelerinde açılacak her dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı yer mahkemesinde de bakılabilir. Bunlara aykırı sözleşme geçerli değildir. İş mahkemesinin görevi kapsamında bulunan bir dava, dava tarihinde davalının ikametgâhının bulunduğu veya işçinin işini yaptığı yerdeki iş mahkemesi veya iş davalarına bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesinde açılmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 19 uncu maddesi uyarınca, gerçek kişi yönünden yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir. Gerçek kişi işverenin başka bir yerde yerleşmek niyetiyle oturduğu kanıtlanmadığı takdirde, kural olarak nüfusta kayıtlı olduğu yerin ikametgâh olarak kabulü gerekir. Aynı Yasanın 49 uncu maddesi gereğince, tüzel kişinin yerleşim yeri, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça, işlerinin yönetildiği yerdir. Yetkili mahkemenin belirlenmesinde önemli olan işin yapıldığı işyeri tanımına, 5521 sayılı Yasada yer verilmemiştir. İşyeri, 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, işveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir. İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. Bir yer, ancak işin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunmaktaysa, o işyerinden sayılacaktır. İş veya toplu iş sözleşmesinin taraflarının, davalının yerleşim yeri ve işin yapıldığı yer dışındaki bir mahkemenin yetkili olduğuna dair düzenleme yapmaları, 5521 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin emredici nitelikteki son cümlesi gereğince geçersizdir. İş mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davalı tarafça süresinde yetki itirazı yapılmamış olsa bile, mahkeme tarafından bu husus kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır. Bir başka anlatımla hakim, davanın her aşamasında yetki itirazını dikkate alabileceği gibi, kendisi de res'en yetkisizlik kararı verebilir. Somut olayda, davacı en son çalıştığı yerin .../ ... olduğunu ancak ...mağazasına görevlendirildiğini iddia etmiştir. Dosya içerisinde yer alan ve davalı işverence tutulduğu anlaşılan 08.12.2015 tarihli iki avukat ile birlikte davacının imzasına haiz tutanakta davacının 08.12.2015 tarihinde ... Mağazasında çalışmaya geldiği ancak rotasyon yapıldığı gerekçesiyle çalışmasına izin verilmediği, iş yerinin artık ...... Mağazası olduğunun açıklandığı belirtilmiştir. Yine davalı işveren tarafından 10.12.2015 tarihli noter ihtarında da davacının ... ...Mağazasına görevlendirildiği ancak davacının görevlendirmenin tebliğ edilmesinin ardından 01.12.2015 – 07.12.2015 tarihleri arasında doktor raporu aldığı ve rapora göre 08.12.2015 tarihinde ... ...Mağazasında iş başı yapması gerekirken iş başı yapmadığı ve bugüne kadar devamsızlık yaparak işe gelmediğinin tespit edildiği belirtilmiştir. Bu itibarla dosyada mevcut delil durumuna göre davacının ...Mağazasında hiç çalışmadığı ve en son fiili olarak çalıştığı iş yerinin ... mağazasının bulunduğu adres itibariyle yetkili Mahkemenin de ... İş Mahkemeleri olduğu anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların tüm delillerini bildirmelerini sağlamak ve yargılamaya devamla davanın esası hakkında karar vermek olmalıdır. Yazılı şekilde mahkemenin yetkisizliği nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.