Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17815 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5897 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı Şirkete ait mezbahada 19.01.2005-21.07.2014 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız olarak işveren tarafından feshedildiğini belirterek kıdem, ihbar ve kötü niyet tazminatları ile fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Anayasanın 141'nci maddesi uyarınca, yargı kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297nci maddesinde de hüküm altına alınmıştır. Anılan anayasal ve yasal düzenlemeler gereğince yargıcın, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kararda göstermesi zorunludur. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrasının birbirine aykırı olmaması gerekir. Mahkemece karar gerekçesinde aynen “Kötüniyet tazminatı ücreti alacağı yönünden; bilirkişi raporu esas alınarak; mahkememizce dinlenen tanıklar davalı Şirket ile husumet içinde olan işçiler olup, işten çıkartılma sebebi gösterilmeden çıkartıldıklarını beyan etmiştir. Dava dilekçesinde ise yerel seçimlerde ... Parti lehine çalıştıkları için yeni Başkanın... Partili olmaması sebebiyle kötü niyetli olarak işten çıkartıldığını beyan edilmiştir. Davacının iş akdinin kötü niyetli olarak feshedildiği kanaati ile, ihbar tazminatının üç katı tutarında kötü niyet tazminatı hesaplandığında, 1.783,28.-TLx3=5.349,84 TL olacağı, mahkememizce bu alacak kalemi yönünden dava ve ıslah dilekçesi ile bağlı kalınması gerektiği,” denildikten sonra başka bir gerekçeye yer vermeden hüküm kısmında kötü niyet tazminatı yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş, bu şekilde gerekçe bölümünün hüküm fıkrası ile çelişmesine yol açılmıştır. Mahkemece bu şekilde çelişkili karar verilmesi 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı YİBK'na ve 6100 sayılı HMK’nın 298/2. maddesine aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 27.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.