Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17799 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9562 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Trabzon 1. İş MahkemesiTarihi : 21/06/2013Numarası : 2010/964-2013/705 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı, davalı işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışırken 24 saat çalışıp 48 saat dinlendiği, hafta tatili ve genel tatillerde de çalıştığından bahisle fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili ücret alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının 24 saat çalışıp 48 saat dinlendiği, ayda 10 kez 24 saat çalıştığı ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince bir işçinin günde 11 saatten fazla çalışamayacağı, davacının uyku ve sair ihtiyaçları için geçen zaman çıkartıldığında günde 24 saat çalışan işçinin fiilen 14 saat çalıştığı kabul edilerek, 11 saat dışında kalan 3 saatinin fazla çalışma kabul edileceği ve bir ayda toplam 30 saat fazla mesai yapmış olduğu gerekçesiyle davasın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İşçiye,işyerinde çalıştığı sırada verilen ara dinlenmesinin süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay, sigara gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır. Ara dinlenme 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. İş Kanununun 63 üncü maddesi hükmüne göre, günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68 inci maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan (onbir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir. Somut olayda, davacı güvenlik görevlisi olup, 24 saat çalışıp 48 saat dinlenmektedir. Anılan çalışanlar, haftalık normal mesailerinde fazla çalışma yapmadıklarından sadece tuttukları nöbetler olduğunda fazla çalışma yapmış olmaktadırlar. Bunun belirlenmesi için, normal mesai devam çizelgeleri mutlaka getirtilmelidir. Nöbet çizelgelerinin dosyaya sunulmaması durumunda ise tanık beyanlarına itibarla hesaplama yapılmalıdır. Davacının haftalık çalışması, 45 saati doldurmasa da, nöbetleri 24 saat sürmektedir. Yapılan işin niteliğine göre sadece zorunlu ihtiyaçlar nedeniyle 4 saat ara dinlenmesi verdiğinin kabulü gerekmektedir. Her ne kadar, emsal alınan yargı kararlarında 24 saatlik çalışmada 14 saat çalışmanın kabulü gerekir denilmekte ise de, bu kararlar radyolink işçileri için verilmiş kararlar olup güvenlik görevlilerine uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle, davacı, her 24 saatlik nöbette, 4 saat ara dinlenmesi kullanmakta ve fiilen 20 saat çalışma yapmış olmaktadır. 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme şeklindeki nöbet sistemine göre davacı, bir hafta 2, diğer hafta 3 gün çalışmaktadır. Bu sebeple, bir hafta, (20-11=9X3=27 saat), diğer hafta (20-11=9X2=18 saat) fazla mesai yapmıştır. Bu durumda, yapılan belirlemelere göre, davacının fazla mesai ücreti alacağının, dönem ücretlerine göre denetlemeye elverişli hesap bilirkişi raporu ile belirlenmesi ve çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup bozma nedenidir. 3- Trabzon İş Mahkemesinin, 2009/602 Esas sayılı dosyasında, davacının, 2004-dava tarihi olan 27.7.2009 tarihine kadar olan fazla mesai alacağını talep ettiği anlaşılmaktadır. Dosyada verilen karar Yargıtay’ca bozularak mahalline iade edilmiş olup, dosya, halen derdesttir. Bu durumda, bozulan kararda hüküm altına alınan rakamın mahsubu şeklinde fazla mesai alacağı hakkında hüküm kurulması hatalıdır. Yapılması gereken iş, davacının, bu davadaki talebinin 2009/602 esas sayılı dosyada talep edilmeyen, bilirkişi raporuna göre 1.7.2009 tarihinden fesih tarihi olan 20.9.2009’a kadar olan dönemi kapsadığı kabulü ile, yukarıda belirlenen ilkeler doğrultusunda fazla mesai alacağını hesaplatmaktan ibarettir. 4-Davacı işçinin hafta tatili ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 46 ncı maddesinde, işçinin tatil gününden önce aynı Yasanın 63 üncü maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla, yedi günlük zaman dilimi içinde yirmidört saat dinlenme hakkının bulunduğu belirtilmiş, işçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46 ncı maddenin ikinci fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Hafta tatili izni en az yirmidört saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullandığından söz edilemez. Hafta tatili bölünerek kullandırılamaz. Buna göre hafta tatilinin yirmidört saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre, hafta tatili Pazar günüdür. Bu genel kural mutlak nitelikte olmayıp, hafta tatili izninin Pazar günü dışında da kullandırılması mümkündür. Somut olayda davacının, 24 saat çalışıp, kesintisiz 48 saat dinlenmesi karşısında hafta sonu günlerinde çalışsa bile, hafta tatilini kullandığı sabit olduğundan, hafta tatili alacağının reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozma nedenidir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.