Mahkemesi : Alanya İş MahkemesiTarihi : 09/09/2014Numarası : 2013/179-2014/665 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi taraflarca istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine. 2-Davacı, davalı işyerinde teknik servis elemanı olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı, davacının iş akdinin devamsızlığı sebebiyle haklı nedenle sonlandırıldığını, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının iş akdinin davacının devamsızlığı sebebiyle haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine, diğer taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının iş akdinin haklı nedenle feshedilip edilmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda davacı, iş akdinin 13.04.2013 tarihinde işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek 16.04.2013 tarihinde dava açmıştır. Davalı işveren ise davacının 14-15-16.04.2013 günlerinde işe gelmeyerek devamsızlık yaptığından bahisle iş akdini haklı nedenle feshettiğini savunmaktadır. Mahkemece davacının iş akdinin devamsızlığı sebebiyle işverence haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir . Ancak mahkemenin bu kabulü hatalıdır. Davacının 13.04.2013 den sonra işyerinde çalışmasının bulunmadığı taraflar arasında ihtilaflı değildir. Ancak davalının devamsızlık iddiası kabul edilemez. Çünkü, davalının devamsızlık tutanağı tuttuğu son gün olan 16.04.2013 günü davacı kovulduğundan bahisle davasını açmıştır. Bu durumda Yasanın aradığı anlamda devamsızlık olgusu ispat edilememiştir. Somut olayda, dosya arasında davacının ayrılmasına yönelik istifa dilekçesinin olmaması, bir işçinin tazminatlarından vazgeçmek pahasına çekip gitmesinin ve derhal dava açmasının hayatın gerçekleri ile birlikte ele alınıp değerlendirilmesi sonucunda, iş akdinin davacı tarafından, ücretlerinin düzenli ve tam olarak ödenmemesi sebebiyle haklı nedenle ve eylemli olarak feshedildiğinin kabulü zorunludur. Bu durum karşısında da davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü gerekirken hatalı gerekçe ile reddi isabetsizdir. 3- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Somut olayda, davacı fazla mesai yaptığını iddia ederek ödenmeyen mesai ücretlerin tahsilini istemiştir. Davalı ise bordrolarla tahakkuk yapılarak bu ücretlerin ödendiğini savunmuştur. Bilirkişi isabetli bir şekilde, Ağustos 2010 ayı ve sonrasındaki aylarda bordrolarda bayram ve fazla mesai ücretlendirmeleri yapılmışsa da işbu tutarlar ödenmediği, ücret pusulasındaki ödenmesi gereken net tutarın da net ücret ve asgari geçim indirimi toplamından ibaret olduğu; davalının günlük yevmiyelerle oynayarak her ay sabit bir rakam ödeyecek şekilde bazı aylarda fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuku yapılmış gibi gösterdiğini tespit etmiş; ancak sonrasında bu bordolarda belirtilen fazla mesai saatlerini esas almak suretiyle hesaplama yapmıştır. Saptanan olgulara göre bordrolara itibar edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Davacı tanıklarının beyanlarına itibarla davacının 12 saatlik vardiya ile çalıştığı kabul edilerek yeniden rapor alarak çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir. 4- Ayrıca bordrolarda 2010 yılı Nisan-Ağustos aylarında hafta tatili tahakkuku olduğundan bahisle hesaplama yapılmamış ise de, bordroların incelenmesinde bu aylarda fazladan bir yevmiye tahakkukun olmadığı, yapılan tahakkukun yasal 30 günü doldurmak için çalışmadan ödenmesi gereken ücret olduğunun anlaşılmasına göre bu aylar yönünden de hafta tatili alacağının hesabı gerekirken bu ayların hesaplama dışı bırakılması isabetsizdir. O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıya yükletilmesine, 05.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.