Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1770 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 1652 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacılar Abdullah, İbrahim ve Ali mirasçısı Yadigar tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü: Kadastro tespitine dayanak yapılan tarafların tutunduğu 4753 ve 5618 sayılı Yasalar uyarınca dava dışı Hazine'nin tahsis ve temliki ile oluşan tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsadığı yanlar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı gibi, esasen bu olgu mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Hükmü temyiz eden davacı taraf, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Kural olarak, tapulu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımadığı kuşkusuzdur. Ne var ki, çekişmeli taşınmazı kapsayan ve az yukarıda nitelikleri belirtilen tapu kaydında, paydaş Yusuf'un 28.06.1963 tarihinde vefat ettiği, adı geçenin ölüm gününden sonra payının yöntemine uygun biçimde intikal görmediği, diğer paydaşlarının paylarının intikal gördüğü, bu nedenle hukuksal değerini koruduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 0 halde, somut olayda sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için paydaş Yusuf'un ölüm gününden sonra payının yirmi yılı aşkın süre içerisinde akdi ya da irsi haleflerine intikal etmediği dikkate alındığında, davacıların bu payla sınırlı olmak üzere taşınmaz üzerinde sürdürdükleri zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçiminin duraksamasız belirlenmesi gerekir. Ne var ki, mahkemece bu doğrultuda yapılan araştırma, soruşturma yetersizdir. O halde yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, taşınmazı kapsadığı belirlenen tapu kaydında paydaş olduğu saptanan ve 28.06.1963 tarihinde vefat ettiği saptanan Yusuf'un payı ile sınırlı olarak davacıların taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından ayrı ayrı olaylara dayalı bilgi alınmalı, uzman bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, haritalı rapor istenmeli, bundan sonra taşınmaz üzerinde davacılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-c maddesi hükmünde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının Yusuf payı yönünden gerçekleşip gerçekleşmediği, bir başka deyişle Yusuf'un payının hukuksal değerini yitirip yitirmediği belirlenmeli, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı Abdullah, İbrahim ve Ali mirasçısı Yadigar'ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde ilgililerine iadesine, 17.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.