Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17699 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12890 - Esas Yıl 2016





T.C. YARGITAY 7. Hukuk DairesiMahkemesi :İş MahkemesiYARGITAY İLAMI Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı vekili, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermedikleri gibi duruşmalara da katılmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı Belediyeye yapılan tebligatların usulsüz olup olmadığı ihtilaf konusudur. Dosya içeriğine göre somut olayda, taraflar kararı temyiz etmeyince mahkemece karara “21.10.2015 tarihinde kesinleştiği” yönünde kesinleşme şerhi verilmiştir. Kesinleşme şerhinden sonra 14.01.2016 tarihinde, davalı Belediyece gerekçeli karar temyiz edilmiştir. Mahkemece, davalı Belediyenin temyizi süresinde olmadığından ek karar ile temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı Belediye, bu kez ek kararı temyiz etmiştir. Davalı Belediye vekili, temyizinde, baştan itibaren dava dilekçesi, bilirkişi raporu ve gerekçeli karar olmak üzere yapılan tüm tebliğlerin usulsüz olduğunu, süreçten haberdar olunamadığını ve dolayısıyla savunma hakkının kısıtlandığını iddia etmektedir. Dosya içerisinde bulunan tebliğ mazbatalarına göre, dava dilekçesi, duruşma günü, ve bilirkişi raporu davalı Belediyenin Ulaşım dairesi Başkanlığı çalışanlarına; gerekçeli karar ise “işyerinde daimi çalışana” tebliğ edilmiş olup tebliğ mazbatalarında başkaca bir açıklamaya yer verilmediği görülmektedir. Buna göre, gerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Hükmi şahısların memur ve müstahdemlerine tebligat” başlıklı 13. maddesi, gerek bu Kanun’un uygulanmasına dair Yönetmelik(madde 20) ve Tüzük(madde 17 ve 18) hükümleri ile gerekse HGK’nun belediyelerde tebligat usulüne ilişkin 2009/12-563 E.- 2009/600 K. sayılı kararı gereği davalı Belediyeye yapılan tüm tebligatların usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Zira, sözü edilen yasal düzenlemeler ve HGK kararı içeriğine göre, tebligatı yapan memurun, öncelikle 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 37. ve 38/c maddeleri gereğince belediye tüzel kişiliğinin yetkili temsilcisi olan Belediye Başkanına, olmadığı takdirde usulüne uygun şekilde yetkili kılınan Hukuk İşleri Müdürü ya da belediye avukatlarından birine tebliğ evrakını tebliğ etmesi, bunlar yoksa veya tebligatı alamayacak durumda iseler bu durumu tebliğ evrakına şerh ederek hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine tebligatı yapması, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin belediyenin teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tebligatın muhatabı olan hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle görevlendirilmiş kimse olması gereğini göz önüne alması ve bunların da bulunmadığı halde ancak o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme tebligatı yapması gerekmektedir. Daha da önemlisi, tebliğ memuru, tebligatı yetkili temsilciye yapmama ve sıralı kişilere yapma nedenlerini de açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazması gerekmektedir. Somut olayda, bu gerekliliklere uyulmadığı ve yapılan tüm tebliğlerin usulsüz olduğu görülmektedir. Davalı Belediye vekili, gerekçeli kararı temyiz dilekçesinde, usulsüz tebligatı yeni öğrendiğinden, ek kararı temyiz dilekçesinde ise geç öğrendiğinden bahisle temyiz dilekçesi düzenlemiş; her ikisinde de dilekçe tarihinde temyiz harcını da yatırmıştır. Usule aykırı tebliğin hükmü, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesinde düzenlenmiş olup; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. O halde, davalı Belediye vekilinin beyan ettiği tarihler(dilekçe tarihleri olan 14.01.2016 ve 15.03.2016) tebligatın geçerli olarak yapıldığı tarih kabul edilmelidir. Bu durumda, davalı Belediye vekilinin temyizinin süresinde olduğu görülmektedir. Davalı Belediye, davaya cevap vermediği gibi duruşmalara temsilci de göndermemiştir. Dolayısıyla, davalı Belediye vekilinin savunma hakkının kısıtlandığı yönündeki temyiz itirazları yerindedir. Tüm bu nedenlerle; mahkeme kararındaki kesinleşme şerhinin ve davalı Belediyeye yapılan gerekçeli kararın tebliğine dair işlemin usule aykırı olduğu anlaşılmakla 2014/252 Esas ve 2015/725 Karar sayılı ek kararın kaldırılmasına karar verilerek dosyanın yeniden yapılan incelenmesinde; davalı Belediyeye, dava dilekçesi, duruşma günü ve bilirkişi raporunun tebliği usulsüz olup; mahkemece yeni bir duruşma günü tayin edilerek davalı Belediye vekiline dava dilekçesi ve ekleri, duruşma günü ve bilirkişi raporunun usulüne uygun tebliği ile davalı Belediye vekiline cevap hakkı tanınması, delillerini sunması için süre verilerek hukuki dinlenilme ve savunma hakkının temini gerekmektedir. Tebliğe ilişkin işlemler tamamlandıktan sonra dosya kapsamındaki beyan, bilgi ve belgeler ile davalı Belediye vekilinin sunacağı beyan, bilgi ve belgeler birlikte birlikte değerlendirildikten sonra çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı ... iadesine, 27/10/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar Doğacak alacaklar için İİK 89 md gereğince haciz ihbarnamesi gönderilmesi İİK 88.maddesi anlamında haciz yazısı olarak değerlendirilir Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup ince CEZA DAVALARINDA TEMYİZ HARCININ ÖDENMEMESİ CEZA DAVALARINDA HARCI ÖDENMEYEN TEMYİZ TALEBİNİN REDDİ HARÇLAR KANUNU Özel belgede sahtecilik suçundan sanık M.. Ş..’in 5237 sayılı TCK’nun 207/1, 62 ve 58. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin, Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 24.11.2011 gün ve 206-572 sayılı hü DENKLEŞTİRİCİ ADALET İLKESİ - Bilirkişi raporu - Tazminat hesabı - satış bedeli - Ödeme tarihi - HESAPLANMASI - rayiç değer - alım gücü - TAŞINMAZ MAHKEMESİ : GAZİANTEP 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/10/2013NUMARASI : 2011/523-2013/605Taraflar arasında görülen adi ortaklık davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması dahili davalı vekili tarafından istenilmekle; tar Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?