Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1765 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 3104 - Esas Yıl 2011





Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:Kadastro sırasında dava konusu 324 ada 4 parsel sayılı 6809,67 m² yüzölçümündeki taşınmaz bağışlamaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı E... G... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kayıtlarına dayanarak ve taşınmazın kanunları uyarınca devlete kalan yerlerden olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Mahkemece davacı Hazine'nin tutunduğu tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazı kapsamadığı, taşınmazın kanunları uyarınca Hazine'ye kalan yerlerden de olmadığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de mahkemece yapılan araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Tapu kayıtlarının uygulamasına ilişkin yerel bilirkişi sözleri soyut ve gerekçesiz, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve eki harita keşfi izlemeye, bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan vermediğinden yetersizdir.O halde, davada sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafın tutunduğu 3.3.1971 tarih 8 ve 88 sayılı tapu kayıtları, edinme sebebine ilişkin bölümde atıf yapılan aynı tarih ve 20 sayılı tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritaları ile birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmeli, dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği Tapu Sicil Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden sorulup saptanmalı, revizyon görmüş ise dava konusu taşınmaz ile revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlara komşu taşınmazları da bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita Kadastro Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmeli, daha sonra yöreyi iyi bilen yerel ve uzman bilirkişi, tutanak bilirkişilerinin tümü, taraf tanıkları ile taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, dayanılan tapu kayıtları yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınırlar yönünden tanık bilgisine başvurulmalı, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kanunları uyarınca Hazine'ye kalan yerlerden olup olmadığı sorulmalı, uzman bilirkişiden keşfi denetlemeye imkan verecek şekilde rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın kayıtların kapsamı dışında kaldığı ve kanunları uyarınca Hazine'ye kalan yerlerden olmadığı saptandığı takdirde, davalının bayii C... G... hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14. maddesi hükmündeki kısıtlamalar yönünden aynı çalışma alanı içerisinde adına kayıtsız ve belgesiz olarak zilyetlikle başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediğinin Tapu Sicil Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü'nden ayrı ayrı sorulup saptanmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir.Mahkemece böylesine bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı Hazine'nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.