Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17618 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19237 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : İnegöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla)Tarihi : 23/09/2014Numarası : 2012/588-2014/622 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili, davacının ücretinin 2006-2007 yıllarında tam ödendiğini, 2008 yılından sonra ise eksik ödenmeye başladığını ve bu eksik ödemelerin 57 ay sürdüğünü, Eylül 2012 ücretinin ise hiç ödenmediğini, haftanın 6 günü sabah 08.00 saatinde işe başladığını, fakat iş bitiş saatinin hiçbir zaman belli olmadığını, kendisinden istenildiği zamanlar Pazar günleri de çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, ücretlerinin tam ödenmesi için site yöneticisi ile görüşmesine rağmen çözüm bulunamadığını, bunun üzerine 14.09.2012 tarihinde iş sözleşmesini davacının haklı olarak feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, husumet itirazında bulunarak, davacının site yönetiminden hiçbir alacağının bulunmadığını, davacının sürekli çalışması gereken siteyi terk ederek başka site ve işyerlerinde çalıştığını ve en temel yükümlülük olan işçinin işverene sadakat borcunu ihlal ettiğini, bu hususta yapılan tüm uyarıları davacının gözardı ettiğini, site yönetiminin davacının işini düzenli yapması karşılığında işine devam etmesini istemesine rağmen davacının haksız olduğu halde dava açma yolunu seçtiğini ve hak etmediği alacaklar için talepte bulunduğunu, davacının çalışmış olduğu süre içerisinde yıllık izin hakkını kullandığını, davacının ödemelerinin her ay düzenli olarak toplanan aidatlardan kesilerek ödendiğini, herhangi bir ücret alacağının bulunmadığını, davacının normal mesai saatleri içinde çalışmadığı halde fazla mesai talebinde bulunduğunu, davacının normal mesaisini dahi site dışı farklı işyerlerinde geçirirken bir de fazla mesai talebinde bulunmasının davacının kötüniyetini ortaya koyduğunu savunmuş ve davanın reddini istemiştir. Mahkemece istek kısmen hüküm altına alınmıştır. Davacı vekili, davacının fazla mesai yaptığını iddia ederek ücretini talep etmiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda davacının 2 haftada bir haftalık 7,5 saat fazla mesai yaptığı kabulüne göre fazla mesai ücreti hesap edilmiştir. Dosya kapsamındaki delillerden ve tanık anlatımlarından davalı sitenin doğalgaz ile ısındığı, davacının temel kapıcılık hizmetlerinden olan çöp toplama, merdiven-site temizliği ile bahçe bakım işlerini yaptığı ve kapıcı dairesinde oturduğu, özel yaşamı ile sitedeki mesaisinin iç içe geçtiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, davacının bir kısım başka işler yaptığına dair deliller de bulunmaktadır. Bütün bu olgular birlikte değerlendirildiğinde, davacının 2 haftada bir haftalık 7,5 saat fazla mesai yaptığını kabul etmek doğru değildir. Davacının fazla mesai ücreti isteğinin reddine karar vermek yerine kabulü doğru olmamıştır. 3-Somut olayda davacı, 2008 yılından itibaren 57 ay süreyle ücretinin her ay 200,00 TL eksik ödendiğini, 2012 yılı Eylül ayı ücretinin ise ödenmediğini belirterek davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafından sunulan işletme hesabı defterine kayıtlı 2006 yılında 6.875,00 TL maaş, 2007 yılında 9.612,00 TL maaş, 2007-2008 yılında 2.400,00 TL maaş+sigorta+muhasebe, 2009 yılında 10.240,00 TL maaş+sigorta, 2010-2011 yılında 10.825 TL maaş+sigorta+muhasebe ödemelerinin bulunduğu, bu ödemelerin toplamının 49.762,00 TL olduğu, muhasebe gideri ve sigorta gideri çıkarıldığında 33.345,00 TL ücret alacağı ödemesi yapıldığı kabul edilerek ve bu ödemeler mahsup edilerek davacının ücret alacağı hesaplanmıştır. Ancak, dosyaya davalı tarafından sunulan ve 20.12.2011 tarihli 11.555,00 TL tutarındaki maaş ödemesini gösterir işletme hesabı defteri mahkemece hiçbir şekilde değerlendirilmemiştir. Ayrıca işletme hesabı defterine kayıtlı olduğu belirtilen 2.400,00 TL miktarlı ödemeye defter kayıtlarında rastlanılmadığı gibi bilirkişinin kalem kalem gösterdiği ödemeler toplamının 49.762,00 TL olmadığı da görülmüştür. Yapılacak iş, davacıya işletme hesabı defterine göre yapılan ödemelerin hesaplanıp toplam ücret alacağından mahsup edilmek suretiyle davacının ne miktarda ücret alacağının bulunduğu somut ve denetlenebilir şekilde tespit edilmeli, eğer davacının ödenmemiş ücret alacağı bulunduğu tespit edilirse kıdem tazminatı talebi kabul edilmeli, şayet davacının ödenmemiş ücret alacağı bulunmadığı tespit edilirse kıdem tazminatı talebi reddedilmelidir. Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.