Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 175 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4338 - Esas Yıl 2012





Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, elektrik aboneliği sözleşmesine dayanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine, dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışımına ilişkin kararda gösterilen gerekçelere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Borçlar Kanunu'nun 42. maddesi hükmü'ne göre, zararın kanıtlanması davacı tarafa, kapsamının belirlenmesi ise mahkemeye aittir. Zararın taraflarca her tür delil ile kanıtlanması mümkündür. Hakim zarar miktarını belirlerken, halin icaplarını ve tarafların kusurunun ağırlığını (Borçlar Kanunu 43) ve zararın azaltılması için yanların aldığı veya alması gereken tedbirleri (Borçlar Kanunu 44) gözönünde tutmalıdır. Somut olaya gelince; taraflar arasında, elektrik aboneliği sözleşmesinin varlığı, davacının zararının mevcudiyeti ve zarara neden olan hadise üzerinde bir ihtilaf bulunmamakta olup, zarardan sorumluluk yanlar arasındaki çekişme konusudur. Davalı, karşı akide, tekel hizmeti niteliğinde bulunan edimini sunmayı abonelik sözleşmesi kapsamında taahhüt etmiştir. Bu edimin ifasında davalı, elektrik kesintisini önleyici ve elektrik kesintisi gerçekleştiğinde derhal tekrar temini için gerekli yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Her ne kadar davacıbasiretli bir tüccar gibi gereken önlemleri almamış ise de, bu zarar nedeniyle hükmolunacak tazminatın tenkisinde gözönünde tutulmalıdır. Hal böle olunca, mahkemece davacının zararın giderilmesi isteminin, tazminat miktarında Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi gereğince, hakkaniyet indirimi yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın tümü ile reddi uygun görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir. O halde, mahkemece böyle bir değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davacının temyiz itirazlarının bu yönden kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin ödenen harcın istek halinde davacıya iadesine, 17.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.