Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 172 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16878 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi : Manavgat İş MahkemesiTarihi : 17/12/2012Numarası : 2010/454-2012/720 Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün taraflarca süresi içinde temyiz edilmiş, temyiz incelemesinin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması davacı tarafından istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 14.01.2014 günü belirlenen saatte temyiz eden davacı M.. Ç.. vekili Av.M.. A..geldi, karşı taraftan gelen olmadı. Gelenin huzuru ile duruşmaya başlandı. Duruşmada hazır bulunan tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyadaki belgeler incelendi. Gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı T..-P.. Ltd.Şti. yönünden açılan davanın reddine karar verildiğinden temyizde hukuki yararının bulunmadığının ve avukatlık ücreti ile yargılama giderlerine yönelik de temyiz talebinin olmadığının anlaşılmasına göre davalı T..-P.. Ltd.Şirketi ile H... Ltd.Şirketinin tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacının hizmet süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Somut olayda davacı, 01.11.2002-19.09.2007 tarihleri arasında .... sicil nolu birleşen dava davalısı T..-P.. Şirketi bünyesinde, 20.09.2007-19.08.2010 tarihleri arasında ise 1127556 sicil nolu davalı H.. T.. bünyesinde çalışmıştır. Dosyada mevcut 2005 ve 2007 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinden T..-P.. Şirketinin ortaklarının M.. A..H.., H.. H.. ve M..H.. olduğu, ancak 01.08.2007 tarihinde hisse devri sözleşmesi ile hisselerini Ü.. K.., A..G.. ve D.. K..ya devrederek şirket ortaklığından ayrılmış oldukları, davalı H.. E.. Ş.. petrol ürünü alıp satma işi ile uğraştığı, adresinin "K.. M...K.. Cd.No:1 Manavgat" olduğu, 506 sayılı Kanun kapsamına 17.05.2007 tarihinde alındığı, Şirketin tescil tarihinin 10.10.2006, yetkililerinin de M.. A.. H.., H.. H.. olduğu anlaşılmaktadır. Davacının ise hisse devrinden kısa bir süre sonra 19.09.2007 tarihinde davalı T..-P.. Şirketinden işten çıkışı, 1 gün sonra 20.09.2007 tarihinde davalı H.. Şirketinde işe girişi bildirilmiştir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında davalılar arasında fiili ve hukuki bir bağ bulunduğu, davacının hisse devrinden sonra diğer davalı şirkete girişinin yapıldığı, çıkış ve giriş arasındaki 1 günlük süre de dikkate alındığında davalı H...Ş.. devralan işveren olarak tüm süreden, diğer davalı T..-p.. Şirketinin ise kendi dönemi ile sınırlı olmak üzere birlikte sorumlu oldukları açıktır. Dosyaya sunulan T..-P.. Ş...den ayrılırken alınmış bulunan ibranamenin içerdiği miktarlar dikkate alınarak makbuz niteliğinde kabul edilerek varsa alacaklardan mahsup edilmek suretiyle bakiye alacakların hüküm altına alınması gerekirken mahkemece davacının her iki şirket bünyesinde çalıştığı sürelerin birleştirilmeyeceğine ilişkin hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur. 3-Davacı, dava dilekçesinde davalı H.. Ş..den yıllık izin talep etmemişken, birleşen dava dilekçesinde diğer davalı T..-p.. Şirketinden yıllık izin alacağı talep etmiştir. Mahkeme bu gerekçe ile T..-p.. Ş..den yıllık izin alacağı talep edemeyeceği, H..Ş.. yönüden ise yıllık izin ücreti talep etmediği gerekçesi ile yıllık izin alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak davacının bilirkişi raporunun tebliğinden sonra sunduğu ıslah dilekçesinde tüm hizmet süresine göre yıllık izin alacağı yönünden muhatap H... Ş...den talepte bulunduğunu belirterek davasını ıslah ettiği ve ıslah harcının da yatırılmış olduğu görülmektedir. Mahkemece talep edilmediği gerekçesi ile yıllık izin alacağının reddine karar verilmesi hatalıdır. Yapılacak iş; davacının tüm hizmet süresine göre yıllık izin alacağını hesaplatmak ibraname de makbuz niteliğinde kabul edilerek sonucuna göre yıllık izin alacağı hakkında bir karar vermektir. Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1100,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, fazla alınan harcın istek halinde davalılara iadesine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.