Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17147 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9146 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi : Adana 6. İş MahkemesiTarihi : 25/07/2013Numarası : 2012/249-2013/322 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı DHMİ vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı DHMİ’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine 2-Davacı, davalı işyerinde temizlik işçisi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak sonlandırıldığından bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının taşeron işçisi olduğunu, iş akdini kendisinin sonlandırmadığını, sözleme gereği üzerine düşen tüm ödemelerin yapıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iş adinin son işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının çalışma süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. HMK 'nun 26.maddesine göre hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Somut olayda, davacı DHMİ aleyhine açtığı davanın dava dilekçesinde, 1.3.2007- 14.9.2008 tarihleri arasında çalıştığından bahisle alacak talebinde bulunmuştur. Bilirkişi davacının hizmet süresini belirlerken hizmet cetveline göre, 03.03.2007-26.02.2009 döneminde I yıl 11 ay 24 gün kıdeme esas süresi olmakla, ayrıca (27.02.2009-17.12.2009) dönemi rapor süresi için "çalışılmış sayılan" ihbar önel süresi olan 6 hafta ve bu sürelerin 6 hafta geçmesinden sonra 4857 sayılı yasa gereği fesih hakkı doğacağından 84 gün daha eklenmekle, kıdeme esas süre toplam 2 yıl, 2 ay 18 gün olarak belirlemiş ve bu süre esas alınarak tüm talepler hesaplanmıştır. Mahkemece de, bu hesaplama hükme esas alınmıştır. Ancak, davacının talebini aşar biçimde yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir. O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde, davalıya iadesine 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.